17 Haziran 2020 Çarşamba

Dört Halife sözleri







Peygamberimiz (salat ve selam olsun) şöyle buyurmuştur: "Şu dördün muhabbeti bir münafığın kalbinde toplanmaz; Hazreti Ebu Bekir, Hazreti Ömer, Hazreti Osman ve Hazreti Ali" Ramuz elHadis sayfa 484; Taberani


AŞERE-İ MÜBEŞŞERE Hayatta iken Hz. Peygamber (s.a.s.) tarafından Cennet'le müjdelenen ashabın ileri gelenlerinden on kişi için kullanılan bir tabir. Kur'an-ı Kerîm'de bu hususta herhangi bir delil mevcut olmamakla birlikte, Resulullah'ın sahîh hadisleriyle sabit olan bu ashabın Cennetlik oluşları, İslâm'ın genel prensipleri dahilinde gayet tabi bir olaydır. Aşere-i Mübeşşere tabirinin yanısıra "el-mubeşşirun bi'l-Cenneh" tabiri de bu sahabeler hakkında kullanılmıştır. Bu meşhur on sahabi şunlardır: Hazreti Ebû Bekir, Hazreti Ömer, Hazreti Osman, Hazreti Ali, Hazreti Talha b. Ubeydullah, Hazreti Zübeyr b. Avvâm, Hazreti Abdurrahman b. Avf, Hazreti Sa‘d b. Ebû Vakkās, Hazreti Ebû Ubeyde b. Cerrâh ve Hazreti Saîd b. Zeyd -radıyallahu anhüm-'dür. Bu büyük sahabilerin kendilerine has özellikleri vardır. Meselâ: Mekke'de ilk Müslüman olan bu şahsiyetler Hz. Peygamber'e ve İslâm davasına büyük katkıları olan kişilerdir. Bu büyük sahabilerin hepsi İslâm devletinin müşriklere karşı giriştiği ilk büyük cihat hareketi olan Bedir gazvesinde bulundukları gibi, Hz. Peygamber'e, O'nu ve İslâm'ı sonuna kadar koruyacaklarına dair Hudeybiye gününde ağaç altında Bey'at etmişlerdir. İslâm akidesi için Allah yolunda en yakın akrabalarına karşı çarpışmaktan geri durmamışlardır. Hadis âlimlerinden bazıları eserlerine bu on sahabinin rivayet ettikleri hadîslerle başlamışlardır. Ayrıca sırf Aşere-i Mübeşşere'nin hayatlarını konu alan müstakil eserler kaleme alınmıştır. Bunların faziletleri ve Resulullah tarafından Cennet'le müjdelendikleri sahih hadis kaynak ve mecmualarında sabittir. (Tirmizî, Menâkıb, 25; Ahmed b. Hanbel, I, 193) https://www.islamveihsan.com/asere-i-mubessere-kimlerdir.html


https://sorularlaislamiyet.com/kaynak/asere-i-mubessere


Hazreti EbuBekir sözleri;


Hazreti Ebubekir birgün, ceviz için kavga eden çocukların arasına girer. Durun, ben ikinize de pay edeyim der.... Cevizi kırar, içi boş çıkar. Hazreti Ebubekir çocuklara döner; Biliyor musunuz, der. Uğruna dövüştüğünüz dünya, bu işte..!


“Allah için gayret ederken insanların söyleyeceklerinden korkanda hayır yoktur.”


“Akıllı kimse, takvâ sahibi olan; akılsız da zâlim olandır.”


Hazret-i Sıddîk -radıyallâhu anh- bir kimse kendisini medhedince şöyle derdi: “Allâh’ım, Sen beni benden daha iyi bilirsin. Ben de kendimi onlardan daha iyi bilirim. Allâh’ım, beni onların zannettiğinden daha hayırlı eyle! Onların bilmediği hatâlarımı mağfiret eyle, söyledikleri sözler sebebiyle de beni hesâba çekme!”


“Şunu iyi bil ki Cenâb-ı Hakk’ın gündüz yapılmasını istediği bir amel vardır, onu gece kabûl etmez; gece yapılmasını istediği bir amel vardır, onu da gündüz kabûl etmez!”


“Kendini ıslah et ki insanlar da sana karşı iyi davransınlar.”


-"ALLAH'tan yardım iste, O yardımcı olarak yeter. ALLAH'a güven, O vekil olarak yeter."


-"Kendine kabir değil, kendini kabre hazırla."


-"Zulüm, ahde riayetsizlik ve hile denilen üç kötü haslet kimde varsa zararları yine kendisine dokunur."


-"Övünmeyin! Topraktan yaratılmış ve toprağa dönünce kendisini kurtların yiyeceği insanın övünmesi neye yarar?"


-"ALLAH, kulunun amelsiz sözünden razı olmaz."


-"Kalp katılığı, çok yalan ve hasetten meydana gelir."


-"Çabuk olun, biran önce imanınızı kurtarın, çünkü arkanızda alel acele bekleyen bir ECEL var"


-"Bir kaç günlük ömre aldanıpta, Yarın CENAB-I HAKK'IN Huzurunda mahcup olmayın...!"


-"Güzel konuşmanın sırrı, Lüzumsuz sözleri terketmektir..!"


-"Büyük adam nefsinin isteklerine uymayan adamdır."


-"Olgun kimse affetmeyi borç, iyilik etmeyi farz olarak kabul eder."


-"Dört şeyi dört yere bırakın; Uyumayı kabre, Rahatı sırat köprüsüne, Övünmeyi mizana, Arzu ve istekleri CENNETE"


-“Allah'tan korkun, O'nu layık olduğu şekilde övün, ümit ve korku arasında yaşayın ve Allah'a çok dua edin!


Ne zaman geleceğini bilmediğiniz ecelinizin de sürekli sizi izlediğini unutmayın!”


-"Az söyleyenlerin muradı çok düşündürmektir."


Hazreti Ömer sözleri;


"Birtakım insanlar çıkacak, Kur'an'ın müteşabih ayetlerini öne sürerek sizinle mücadele edecekler. O durumda sünnetlerle onların yakasına yapışın. Zira sünnetlere sarılanlar Allah'ın Kitabı'nı en iyi bilenlerdir."


- Hazreti Ömer, kendisine çocuğun babası üzerindeki hakkını soran bir oğluna şu üç şeyi sayar: "Temiz ve iyi ahlâklı bir anne seç, güzel bir isim koy ve ona Kurân öğret"


- Hazreti Ömer: İnsanları İslam’a konuşmadan davet edin! Etrafındakiler Nasıl dediler, Davranışlarınızla! dedi


-"Ölümü yattığın zaman yastığın altında, kalktığın zaman burnunun ucunda bil!"


-"Gözünü dünyadan çevir, kalbini dünya derdiyle dertlenmeye bırakma. Senden önce pek çoğunu mahveden dünya derdi seni de mahvetmiş olmasın."


-"Başkasını düzeltmek istiyorsan, önce kendini düzelt...!"


-“Gerçek mücahid, nefsinin arzularına karşı gelebilen ve haramlardan korunandır.”


-"Şunu iyi bilesiniz ki, en güzel ibadet, farzları yerine getirmek ve haramlardan sakınmaktır."


-"Şiddet göstermeksizin kuvvetli, zayıflık belirtmeksizin yumuşak ol!"


-"Oburluktan sakının, zira çok yemek hayatta hamallık, öldükten sonra da pis kokudur."


-"Kıyamet günü nereye gitmek istiyorsanız, hazırlığınızı ona göre yapınız."


-''Adalet mülkün temelidir.''


-“Zamanı üç şey yıkar; Alimin yokluğu, Kuran’la cedel eden münafık, saptırıcı liderler”


-“Allah'tan korkandan başka güvenilir kimse yoktur.”


-"Yalnızlık, cahil kişilerle oturmaktan daha iyidir."


-"ALLAH'ın Düşmanlarının Bayramlarını Kutlamaktan Sakının"


"Çok yeme içmeden sakının! Zira o, bünyenizi hastalandırır, korkaklığı artırır ve ibadetlerinizde tembelleştirir."


“Ayetel Kürsi okumadan yatanı Biz akıllıdan saymazdık.”


"Eşit değiliz, çünkü sizin ölüleriniz cehennemde, bizimkiler ise cennette"


-"Hesaba çekilmeden önce kendinizi hesaba çekiniz. Amelleriniz tartılmadan önce kendi amellerinizi tartınız"


-"Kul, gönlündeki şübhe veren şeyleri tamâmiyle terk etmedikçe takvanın hakîkatine ulaşmaz."


-"Allah’tan korkan kimse, nefsinin her istediğini yapmaz."


-"Nasihat etmeyen ve nasihat edenleri sevmeyen kavimde hâyır yoktur."


-"Yalan söyleyip yücelmektense, Doğruyu söyleyip alçalmayı tercih ederim."


-"Biz İslamiyet ile izzet bulduk, izzeti, şerefi başka yerde aramayız."


-"Çok gülenin heybeti azalır."


-“Bela ancak bir günahtan dolayı gelir ve ancak tövbe ile bertaraf edilir.”


-"Yüce ALLAH Kurân'a uyan milletleri yükseltir. Uymayanları alçaltır."


-"Sabır boyun eğmek değil, Mücadele etmektir."


-"En Çok Sevdiğim Kimse, Bana Ayıp Ve Kusurlarımı Haber Verendir."


-"Allah'ın kitabını öğrenin, onunla tanışırsınız. Öğrendiğinizle amel edin, Kurân ehlinden olursunuz"


-"Kul, Allah için tevâzu gösterdiği zaman, Allah-ü Teâlâ onun hikmetini arttırır ve yükseltir."


-"Kötü bir işin en gizli şâhidi vicdanımızdır."


-"İmandan Sonra Saliha Bir Kadından Daha Büyük Bir Nimet Yoktur"


-"Nankörlük kadar nimetin elden çıkmasına sebep olan başka bir şey yoktur ve şükür, halin değişmemesinin garantisi, nimetin artmasının sebebidir."


-"Seni ölüme de götürse doğruluktan sakın ayrılma."


-"Allah, gençliğini Allah'a itaat yolunda geçiren genci sever"


-"Dünyaya az meylet ki; hür yaşayasın."


-"Zulme Karşı Tek Başına Olsan Dahi... YÜRÜYECEKSiN.!.."


-“Utancı giden kimsenin kalbi ölür…”


-"Dininizi iyi Öğrenin, ona göre yaşayın. Yoksa Yaşadığınızı Din Zannedersiniz"


-"Ahiret için amel edin ki, Dünya işleriniz de düzene girsin."


-"Allah'ım konuştuğumda ilimle konuşmayı; sustuğumda da hikmetle susmayı nasip et."


-"Âhiret işlerinde zarar etmektense, dünyaya ait işlerde zarar ediniz. Böylesi sizin için daha hayırlıdır."


-"Mümin Kardeşinizde Hata Görür De Söylemezseniz Sizde HAYIR Yoktur, Söylerseniz Dinlemezse Onda HAYIR Yoktur"


Hazreti Ömer'in, memurlarına bir hitabesinden bir parça: -Sizi, saltanat sürmeniz, insanlara tahakküm ve tekebbür göstermeniz için bu işlere kayırmadım. Siz, doğru yolda rehber olacak ve herkesi kendinize uyduracaksınız. Öyleyse Müslümanların haklarını yerine getiriniz! Müslümanlara fena muamele etmeyiniz ki, küçüklüğe düşmesinler; Müslümanları lüzumsuz yere pöhpöhlemeyiniz ki, şımarmasınlar!.. Kapılarınızı onların yüzlerine kapamayınız! Sonra kuvvetlileri, kuvvetsizleri yer. Kendinizi onlardan üstün tutmayınız! Sonra zulüm alır yürür.


Hazreti Ömer radıyallahu anh arkadaşta dindarlığı aramaya teşvik hususunda Said b. el-Müseyyeb'in rivayet ettiği sözünde şöyle buyurmuştur: "Dürüst kardeşler edin, himayelerinde yaşarsın; onlar, saadetli anlarda ziynet durumundadırlar, musibetli anlarda ise arka çıkarlar. Kardeşine karşı vazifeleri en güzel şekilde yerine getir ki gerektiği zaman o da imdadına yetişsin. Düşmanından ayrı dur, arkadaşından da sakın, ancak emin olan arkadaş müstesna. Allah'tan korkan kimseden başkası da emin kimse olamaz. Fâcir ile arkadaşlık etme, onun fücürunu öğrenirsin. Fâcire sırrını açma. işlerinde, Allah'tan korkanlarla istişare et."


Güçlü olmak demek, bugünün işini bugün yapmak, yarına bırakmamak demektir. Güvenilir insan olmak ise, için dışa uygun hale gelmesidir. Ey insanlar, Allah'dan korkun, Allah korkusu, onun yasaklarından çekinmekle olur. Kim de Allah'a karşı saygılı olursa Allah onu muhafaza eder.


Hazreti Ömer bir hutbesinde böyle seslendi; "Kötüyü bilmeyen onun tuzağına düşer. Günah işlememek, işleyip de tövbe ile uğraşmaktan daha kolaydır. Başkalarını ıslah etmemiz için önce kendimizi ıslah etmemiz gerekir..."


Fazla gülmeyi terk edene heybet verilir. Fazla konuşmayı terk edene hikmet verilir. Dünya sevgisini terk edene ahiret sevgisi serilir. Başkalarının kusurlarıyla uğraşmayı terk edene, kendi kusurlarını ıslah etme imkanı verilir.


Ahnef b. Kays, Hazreti Ömer'in radıyallahu anh kendisine şöyle dediğini naklediyor: "Ey Ahnef b. Kays, kim çok gülerse, onun heybeti gider; şakaya çok düşkün olanların insanlar yanında ağırlığı kalmaz; kim bir şeyle çok meşgul olursa onunla şöhret bulur. Kim çok konuşursa, hataları çok olur. Kimi de yanlışı çok olursa, hayâsı gider; hayâsı gidenin Allah korkusu azalır. Allah korkusu azalan birinin de kalbi ölmüş demektir."


Bir adam Hazreti Ömer’e sorar; "Kızımı isteyen çok kime vereyim?" Hazreti Ömer cevap verir; "Allah’tan korkana ver. Anlaşabilirlerse çok iyi geçinirler. Anlaşamazlarsa da Allah’tan korktuğu için kızına asla zulüm etmez."


“On şey, on şeysiz düzelmez: Akıl, iffetsiz; fazîlet, ilimsiz; kurtuluş, korkusuz; sultan, adâletsiz; asâlet ve şeref, edepsiz; ferah, emniyetsiz; zenginlik, sehâvetsiz; fakirlik, kanaatsiz; yücelik, tevâzûsuz; cihâd, tevfiksiz iyileşip düzelmez.” “Merhamet etmeyene merhamet olunmaz, kusurları bağışlamayan bağışlanmaz, affetmeyen kişi affolunmaz, günahlardan korunmaya çalışmayan kimse de korunup takvâya erdirilmez.” (Buhârî, el-Edebü’l-Müfred, s. 415, no: 371)


“Bizim çarşımızda dîni(n ticâret kâidelerini) bilen kimseler satıcılık yapsın.” (Tirmizî, Vitr, 21/487)


Hazret-i Ömer, vâlilerine şöyle yazmıştır: “Benim katımda en mühim işiniz namazdır. Kim onu koruyup vakitlerine dikkat ederse, dînini korumuş olur; kim de onu yerine getirmeyip yitirirse, dînini de kısa zamanda yitirir.” (Muvatta’, Vukûtu’s-Salât, 6)


Hazreti Osman sözleri;


-"Muhakkak ki dünyâ fânî, âhiret ise bâkîdir. Fânî olan sizi şımartıp azdırmasın, bâkî olandan alıkoymasın"


-"Kulların kalpleri temiz olsaydı Kuran'ı okumaya doyamazlardı. Çünkü kalpler ancak temiz olmakla Allah’a ulaşabilir."


-"Çok söyleyen hakimdense, çok iş gören amire ihtiyacımız vardır."


-"Kalıcı olanı geçici olana tercih ediniz. Kuşkusuz dünya sona erecek ve dönüş Allah’a olacaktır…"


-"Dünya için üzülmek kalbe zulmet, Ahiret için üzülmek ise kalbe nurdur."


- Osman ibn-i Affân (r.a) birçok defa hutbesinde şöyle derdi: “Cuma günü imam hutbeye çıkınca su­sun ve hutbeyi dinleyin! Susan kimse dinlemese de, dinleyen kadar sevap kazanır. Namaz için kâmet getirilince safları düzeltin, omuzla­rınız bir hizâya gelsin. Zira safların düzgün tutulması namazı tamamlayan bir unsurdur.” Osman (r.a), safları düzeltmek için vazifelendirdiği şahıslar gelip safların düzeltildiğini bildirmeden tekbir almazdı. (Muvatta’, Cuma, 8)


Hazreti Osman (radıyallahu anh) bir hutbesinde Allah Teala’ya hamd, Resul-i Ekrem Efendimiz’e (sallallahu aleyhi vesellem) salatü selamdan sonra şöyle dedi: “İçkiden uzak durun! Zira içki bütün kötülüklerin anahtarıdır. Sizden önceki kavimlerden birinde bir adam vardı. Kendisine şöyle denilmişti: Ya şu haça secde edeceksin veya şu (mukaddes) kitabı yakacaksın yahut şu çocuğu öldüreceksin veya şu kadınla zina edeceksin ve yahut da şu kadehteki içkiyi içeceksin! Adam, içkiyi içmeyi diğerlerine göre daha hafif bir cürüm olarak gördü. İçkiyi içtikten sonra (sarhoş oldu), haça da secde etti, kitabı da yaktı, çocuğu da öldürdü, kadınla da zina etti.”


Hazreti Ali sözleri;


"Eğer din (akıl) ve reyle olsay­dı, mestin üstünü değil de altını meshetmek daha uygun olurdu, Hal­buki ben Rasûlullah'ı (salat ve selam olsun) mestlerinin üzerine meshederken gördüm.”


-"Gerçek yakınlık akrabalık bağıyla değil, Sevgi bağıyla olur."


-"Edep, aklın suretidir. Edep, en iyi mirastır. Edeb, had tanımaktır. Edep insanın kemalidir."


-"Sûfî odur ki, hiç bir şeyden kederlenmez ve herşeyde safa bulur."


-"Geçimini mertçe kazanmaya çalış. Nefsini alçaklıktan koru ki, fakir olsan bile şerefli kalasın."


-"7 yaşına kadar çocuğunuzla oynayınız. 15 yaşına kadar arkadaş olunuz. 15 yaşından sonra onunla iştişare ediniz."


-"Namaz, müminin istirahatıdır."


-"Haksızlık karşısında asla boyun eğmeyin! Çünkü hakkınızla beraber şerefinizi de kaybedersiniz."


-"Sizden sonrakiler sizden ibret almadan, sizden öncekilerden siz ibret alın."


-"Kendine reva görmediği şeyi başkasına reva gören insan kamil olamaz."


-"Bir toplumun yaptığına razı olan, onlardan sayılır. Onlardan sayılan her kişinin de iki suçu vardır: O işi işlemek suçu, o işe razı olmak suçu."


-"Hakiki dost sıkıntılı zamanlarda, senin gurur ve izzet-i nefsini kırmadan, sana yardım edendir."


-"Yaradana isyan hususunda, yaratılmışa itaat yoktur."


-"Cahilin en büyük kusuru, kendi kusurlarını görmemesi ve nasihat dinlememesidir."


-"Söz ağızdan çıkana kadar senin esirindir. Ağızdan çıktıktan sonra sen onun esiri olursun."


-"Akıl tamam olunca, söz azalır."


-"Hakikati, insanların ölçüleriyle değil, İnsanları hakikatin ölçüleriyle tanı."


-"Yaptığı günâh bir işle öğünmek, o günâhı yapmaktan daha kötüdür."


-"Ayıbın en büyüğü, ona benzer bir ayıp sende de varken başkasını ayıplamandır."


-"Düşman o kimsedir ki; Yolunu şaşırmış olduğun halde, doğru gidiyorsun diye Seni aldatandır"


-"Alçakça söylenen bir söze karşılık vereyim deme. Çünkü o sözün sahibinde onun gibi daha nice düşük sözler vardır. Cevabınıza yine onlarla cevap verir."


-“Yarın aynı günahı işleyecek bile olsan, bugünkü günahın için tövbe et. Belki ecel kapını çalar, en azından amel defterinde bir tövben olsun.”


-"Herkes çok amel işlerken sen amelinin, çok olmasına değil ihlaslı olmasına dikkat et."


-"İnsanları Tanıyan Yanlızlaşır."


-"Sakın, insanın iyisi ile kötüsünü bir tutma. Çünkü bu eşitlik, iyileri iyilikten soğutur, kötüleri de kötülüklerinde cüretli kılar."


-"Asıl yetimler anadan babadan değil, ilim ve ahlaktan yoksun olanlardır."


-"Her kim hedefine çaba göstermeden ulaşacağını sanıyorsa, hayal dünyasında yaşıyor, demektir. Ve her kim hedefine çaba harcayarak erişeceğini sanıyorsa, haddini bilmiyor, demektir."


-"Öfke zamanında gösterilen sabır, binlerce pişmanlığı önler."


-"O farzlar ve sünnetler ki, hiç kimse onlara uymadıkça saadet yüzü görmez ve onları tanıdıkça hüsrana uğramaz."


-"Kime iyilik yaptıysam sevabını ben aldım. Kötülüklerimin günahı bana ait. Demek iyiliği de kötülüğü de kendime yapıyorum."


-"Doğru söz nereden gelirse gelsin alınız. Söyleyene değil, söylenen söze bakınız."


-"Sözünü, amelinden bilen kişinin sözü azalır; o, ancak gereken sözü söyler."


-"Gençken ilim ağacını dikmezsen, ihtiyarlığında gölgesinde barınacak bir ağacın olmayacaktır"


-"Kötülerle arkadaşlık etmekten sakın. Çünkü ahlâk bulaşıcıdır. Allah'ı yücelt ve Allah'ın dostlarını sev."


-"Cenneti Arzulayan Bir Kimse, Mutlaka Dünyada Şehvetlerinden Fedakarlık Etmelidir."


-"Herşeyi affedin ama vatanınıza ihanet edenleri asla affetmeyin..!"


-“Şarap içilen sofraya oturmayın. Şüphesiz kul ne zaman canının alınacağını bilemez.”


-"Zikir de Allah’ı hatırlamak iki çeşittir:


Musibet vakti zikretmek, bu iyi ve güzeldir; bundan daha güzeli ise insanı Allah’ın haram kıldığı şeylere yönelmekten alıkoyan zikirdir."


-"Yüce Allah, cennetini kendisine itaat edenlere, ateşini de kendisine karşı gelenlere vaat buyurmuştur."


-"Yapman gereken hayırlı, yararlı işleri yarına bırakma. Bakarsın yarın olur da, sen olmazsın."


-"Hayâ duygusu kaybolan kimsenin kalbi ölür."


-"Günahların en büyüğü işleyenin önemsemediği günahtır."


-“Uzun emeller beslemek, ahireti unutturur. Nefsani arzulara uymak da kişiyi Hakk’tan uzaklaştırır.”


-"İki şeyin elden gitmeden değerini takdir etmek zordur: Biri sağlık, öteki de gençlik."


-"Fenalıklardan uzak duran ve daima verdiği sözü yerine getiren insanlarla dostluk etmeliyiz."


-“Terbiyesizlikle Kendisini Düşüren Kimseyi, Soydan Gelme Asalet Yükseltmez..!”


-"Kalp kör olduktan sonra gözlerin görmesinde hiçbir fayda yoktur."


-"Haramı mide hazmetse de vicdan hazmetmez."


-"İbadetin aslı, temizlik ve kötü alışkanlıkları terk etmektir."


-"Daima hayır bulmak isteyen her şeyi hayra yormalı."


-"Sen kendinin küçük bir varlık olduğunu zannedersin. Halbuki senin içinde büyük bir alem dürülmüştür."


-“Önce Hakkı öğren, sonra haklının kim olduğunu öğreneceksin.”


-"En hayırlı dost, seni hayra sevk edendir."


-"Kişinin namazdaki üşengeçliği, İmanının zayıflığından dolayıdır."


-"Şu üç şey insanı mahveder: Cimrilik; Nefse düşkünlük; Kendini beğenmişlik."


-"Bir insana başkaları yanında verilen öğüt, öğüt değil hakarettir."


-"Kötü alışkanlıkları terketmek en büyük ibadetlerdendir."


-"Herşeyin akla, Aklın ise edebe ihtiyacı vardır."


-"Müminin tebessümü yüzünde, hüznü ise kalbindedir."


-"Bir kimsenin edep sahibi olması, altın sahibi olmasından daha hayırlıdır."


-"Gazap ve öfkeden kaçınınız. Çünkü onun başlangıcı delilik ve sonu ise pişmanlıktır."


-"Bugün amel günüdür, hesap yoktur. Yarın ise hesap vardır, amel yoktur."


-"Dikkat edin! Doğruluk kurtuluş ve şeref vesilesidir. Yalan ise alçaklık ve felakete götürür."


-"Bugün hazırlanma günüdür; yarın müsabaka var. Kazanan cennete, kaybeden cehenneme girecek!"


-"Akıl gibi mal, iyi huy gibi dost, edep gibi miras ve ilim gibi şeref olmaz."


-"Oruç yalnızca yemekten ve içmekten kaçınmak değildir. Oruç yalandan, batıldan ve boş sözden de uzak durmaktır."


-"Dünya menfaati bir leşe benzer. Ona talip olan, köpeklerle dalaşmaya hazır olmalıdır."


-"Dostların en fenâsı seni kendisine hizmete zorlayandır."


-"Takva ile beraber olan amel az değildir. Zira o makbuldür."


-"Cahil ile sakın lâtife yapma! Dili zehirli olduğundan gönlünü yaralar."


-"Yemekte, içmekte ölçüye uymayan kendinin düşmanıdır."


-"Allah katında kul, insanlar arasında makbul olmak istersen haddini bil."


-"Allah’ın hoşnut olduğu kimseler, O’nun hükmüne razı olanlardır."


-"Doğruluk, kurtuluş yoludur. Kemal, doğru konuşmak ve doğru olmaktır."


-"Asla sahip olmadığın şeyler için üzülme ..! Kısmetinde varsa, onlar seni bulur zamanı gelince .."


-"İnsanların en kötüsü, iyiliği kötülükle karşılayan ve insanların en iyisi, kötülüğe karşı iyilik yapandır."


-"Salih amel, övgü ve ecrini sadece Allah’tan beklediğin ameldir."


-"Lüzûmsuz şeylerin peşinden koşan, lüzûmlu şeyleri kaçırır."


-"Korkulu ve dar anlarınızda ALLAH'a nasıl yalvarıyorsanız sevinçli ve bolluk zamanlarınızda da Ona öylece yalvarınız ve kulluk ediniz"


-"İlim servetten daha kıymetlidir. Çünkü serveti sen korursun, hâlbuki ilim seni korur."


-"Ruhun hastalığı, hırstan gelir."


-"Neye layık iseniz. Ona nail olursunuz."


-"Siz Hakk'ı tanımadığınız müddetçe, Hakk'a uyanları da tanıyamazsınız..."


-"Hâin kişilere vefâda bulunmak, Allah’a hıyânette bulunmaktır; hâinlere gadretmekse (engel olmak) , Allah’a vefâ etmek demektir."


Hazreti Ali bir hutbesinde halka şöyle seslendi: Riya, Allah Teâlâ'ya bir çeşit şirk koşmaktır. İhlâs ise amelin kabulüne delil ve imanın icabıdır. Oyun ve eğlence meclislerine devam etmek, Kur'ân'ı unutturur. Oralara şeytan gelir ve oralar insanı her türlü taşkınlığa sevkeder. Kadınlarla çok oturup kalkmak kalpleri saptırır. Gözler kadınlarla oturup kalkılan meclislere kayar. Buralar şeytanın tuzaklarıdır. Allah'a verdiğiniz sözde durun. Zira Allah sâdıklarla beraberdir. Yalandan da uzak durun. Zira yalanla iman bir arada bulunmaz. Dikkat edin! Doğruluk kurtuluş ve şeref vesilesidir. Yalan ise alçaklık ve felakete götürür


Hz. Ali (r.a) bir hutbesinde Allah Teâlâ'ya hamd ve sena ve Resül-i Ekrem (s.a.v) Efendimiz'e salât ve selâmdan sonra halka şöyle seslendi: Ey insanlar! Sizden önce yaşayan kavimler içinde helâk olanlar günahlara daldıkları için helâk oldular. Alimleri, ve fakihleri onları kötülüklerden men etmedi (ve hepsi birlikte helâk oldu). Allah onların üzerine çeşitli belâlar indirdi. Dikkat edin! Onların başına inen felaketler sizin de başınıza inmeden önce iyiliği emredin ve kötülüğü yasaklayın. Bilin ki, emr-i mâruf ve nehy-i münker ne bir rızkı keser, ne de bir eceli yaklaştırır (işinizden gücünüzden olacağınız veya cezalandırılacağınız endişesiyle emr-i mâruf nehy-i münker yapmazlık etmeyin).


Hazret-i Ali (ra) bir gün birisinin “Allahümme innî estağfiruke ve etûbü ileyke” (Allah’ım Senden bağışlanmak isterim ve Sana tövbe ederim.) dediğini işitmişti. Dedi ki: “Dil çabukluğu ile söyleyip, kalpten tövbe etmemek yalancılar tövbesidir!” Adam: “O halde tövbe nedir?” dedi. Hazret-i Ali: “Tövbede altı şey toplanmalıdır: 1-Geçmiş günahlara pişmanlık, 2-Farzları yapmak, 3-Kötülükleri terk etmek, 4-Düşmanlarla ve hasımlarla helâlleşmek, 5-Bir daha günaha dönmemeye azmetmek. 6-Nefsi günahlarda büyüttüğün gibi onu Allah’a itaatte eritmek ve ona günahların zevkini tattırdığın gibi, Allah’a itaatin zorluğunu ve acısını tattırmak” dedi.


Amellerin en faziletlisi iyiliği emrederek kötülükten alıkoymaktır. Fâsıka Buğz etmek bir çeşit iyiliği emretmektir. Böylesi mü'mini desteklemiş, ona arka çıkmış olur. Buna karşılık kötülükten alıkoyan kimse de münafığın burnunu yere sürtmüş olur.


Amellerin en güç olanı şu dört haslettir: 1. Öfkeli anda affetmek. 2. Muhtaçken de cömert davranmak. 3. Kapalı ve tenha yerlerde nefsin şerrinden korunmak. 4. Korktuğu veya bir menfaat umduğu kimseye karşı da doğru söylemek.


Harun Reşid birgün Şakiki Belhi'yi görüp vasiyyet ve nasihat ediniz.» demesi üzerine Belhi Hazretleri şöyle demişti: « İlk önce üzerine vacib ve lazım olan adalettir. Zirâ kıyamet gününde her şeyden evvel sorulacak ve istenecek olan adalettir. Ey Müminlerin Emiri! Cenabı Hak seni Hz. Ebu Bekir'in makamına getirdi. Senden doğruluk ister. Hz. Ömer'in makamına getirdi. Hakkı batıldan ayırmanı ister. Hz. Osman'ın makamına oturttu. Halka hilimde bulunmanı ister. Hz. Ali'nin makamına geçirdi, adalet ister, adaletle iş görmeni ister. Artık sen kendine bak!»

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.