15 Aralık 2019 Pazar

Kötülerle arkadaşlık etmekten sakının







Rahman ve Rahîm olan Allah'ın adıyla "Ey iman edenler! Kendilerine Allah’ın gazap ettiği, kabirlerdeki kâfirlerin ümit kestikleri gibi tamamen ahiretten ümitlerini kesmiş bir toplumu dost edinmeyin." MUMTEHİNE Suresi 13. ayet

Ey iman edenler! Sizden önce kendilerine Kitap verilenlerden dininizi alay ve oyun konusu edinenleri ve kâfirleri dost edinmeyin. Allah'tan korkun; eğer müminler iseniz. MAİDE Suresi 57

Ey iman edenler! Eğer küfrü imana tercih ediyorlarsa, babalarınızı ve kardeşlerinizi (bile) veli edinmeyin. Sizden kim onları dost edinirse, işte onlar zalimlerin kendileridir. Tevbe Suresi 23

Ey iman edenler! Yahudileri ve hıristiyanları dost edinmeyin. Zira onlar birbirinin dostudurlar (birbirinin tarafını tutarlar). İçinizden onları dost tutanlar, onlardandır. Şüphesiz Allah, zalimler topluluğuna yol göstermez. MAİDE Suresi 51

"Nihayet bize gelince der ki: Keşke benimle senin aranda doğu ile batı arasındaki kadar bir uzaklık olsaydı. Ne kötü arkadaşmışsın sen." (Zuhruf, 43/38)

O gün zalim kimse, (çaresizlik içinde) ellerini ısırıp şöyle diyecektir: "Ne olurdu ben de peygamberle beraber aynı yolu tutsaydım! Yazıklar olsun bana, keşke falanı dost edinmeseydim! Andolsun, Kur'an bana geldikten sonra beni ondan o saptırdı. Zaten şeytan insanı yardımcısız bırakıverir." (Furkan 25-29)

(Allah’tan korkup sadıklarla beraber olun!) [Tevbe 119]

(Kâfirlerle beraber oturmayın; yoksa siz de onlar gibi olursunuz.) [Nisa 140]

"Orada putları ile çekişerek: 'Vallahi biz apaçık bir sapıklıkta idik; çünkü biz sizi âlemlerin Rabbına eşit tutmuştuk. Bizi saptıranlar ancak suçlulardır. Şimdi şefâatçımız, yakın bir dostumuz yoktur. Keşke geriye bir dönüşümüz olsa da inananlardan olsak.', derler." (Şuarâ, 26/96-102)




“Yalnızlık, kötü arkadaştan daha hayırlıdır; sâlih bir arkadaş ise yalnızlıktan daha iyidir…” buyrulmuştur. (Hâkim, III, 343; Beyhakî, Şuab, 256/4993)

Mü’min, mü’minin aynasıdır; onda bir ayıp gördüğünde onu düzeltir. Edebü’l Müfred

"Kişi dostunun dini üzeredir. Öyleyse her biriniz, kiminle dostluk kuracağına dikkat etsin.” (Ebu Davud, Edeb, 19, Tirmizi, Zühd, 45)

Ebû Musa (radıyallâhu anh) anlatıyor: "Resulullah (aleyhissalâtu vesselâm) buyurdular ki: "İyi arkadaşla kötü arkadaşın misâli, misk taşıyanla körük çeken insanlar gibidir. Misk sahibi ya sana kokusundan verir veya sen ondan satın alırsın. Körük çekene gelince ya elbiseni yakar yahut da sen onun pis kokusunu alırsın." [Buhârî, Büyû 38; Zebâih 31; Müslim, Birr 146, (2628)]

Peygamberimiz (salat ve selam olsun) şöyle buyurmuştur: "Sadece müminle arkadaşlık et. Senin yemeğini muttaki olan yesin." Ebu Davud, Edeb 19

"Mü'min, mü'min kardeşinin aynasıdır." (Tirmizî, Birr, 18)

"İnsan sevdiği kişi ile beraberdir." (Buhârî, Fezâilu Ashabi'n-Nebî, 7)

“Birlikte oturduğunuz dostlarınızın en hayırlısı, görünüşüyle size Allah’ı hatırlatan, sohbetiyle sizin güzel amellerinizi arttıran, salih ameliyle/güzel fiil ve davranışlarıyla size ahireti hatırlatan kimsedir.”(Suyutî, Camiu’s-Sağir, II/14).

"Dostun hayırlısı; Allah'ı zikrettiğinde sana yardım eden, Onu unuttuğunda sana hatırlatandır.”(Suyutî, Camiu’s-sağir, II/11)

"İçki içenlerle oturmayın, hastalarını ziyaret etmeyin, cenazelerinde bulunmayın, şüphesiz ki içki içen kıyamet günü yüzü karartılmış, dili göğsüne sarkıtılmış, salyası karnı üzerinde akarak gelecektir, her gören Ondan tiksinecektir." Abdürrezzak, el-Musannef, No:17074,9/240

Peygamberimiz, İsrailoğulları’nın nasıl bozulduklarını şöyle anlatır bizlere: “İsrâiloğullarının dindeki bozuklukları şöyle başlamıştır. Bir adam başka birine rastlar ve: 'Hey arkadaş, Allah’tan kork ve yapmakta olduğun şeyi terket, zira o işi yapmak sana helâl değildir' derdi. Ertesi gün aynı işi yaparken tekrar o adamla karşılaşır ve onu yaptığı kötülükten yasaklamadığı gibi onunla yiyip içmekten ve birlikte olmaktan da çekinmezdi. Onlar böyle yapınca Allah, onların kalplerini birbirine benzetti”. Sonra Rasûlullah (s.a.s.) şu âyeti okudu: "Allah’tan gelen gerçekleri örtbas etmeye şartlanmış olan şu İsrâiloğulları Dâvud ve Meryemoğlu İsa’nın diliyle lânetlenmişlerdir. Bu onların isyan etmeleri ve hak, adâlet sınırlarını aşmalarındandır. Onlar birbirlerini işledikleri kötülüklerden vazgeçirmeye çalışmadılar. Yaptıkları şey gerçekten ne kötü idi ve şimdi onların çoğunun inkar edenleri kendilerine dost edindiklerini görürsün. Nefislerinin onlar için önceden hazırladığı şey ne kadar kötüdür ki Allah onlara gazap etmiştir, onlar azapta ebedî kalacaklardır. Eğer onlar Allah’a ve kendilerine gönderilen peygambere ve ona indirilen her şeye gerçekten inansalardı bu; Allah’tan gelen gerçekleri örtbas edenleri dost edinmezlerdi. Ama onların çoğu İlâhî sınırları aşan kimselerdir." (Mâide, 78-81). Bu âyeti okuduktan sonra peygamberimiz (s.a.s.) şöyle buyurdu: “Hayır Allah’a yemin ederim ki ya iyiliği emreder kötülüklerden sakındırır, zâlimin elini tutup zulmünden el çektirir, hakka döndürüp hak üzerinde tutarsınız, ya da Allah kalplerinizi birbirine benzetir de İsrâiloğullarına lânet ettiği gibi size de lânet eder.”




Muhammed b. Şihab’dan (r.a.): HZ. Ömer (r.a.) buyurur “Seni ilgilendirmeyen boş şeylerle uğraşma. Düşmanından uzak dur. Sadece emniyet ettiğin arkadaşlara güven. Çünkü, toplumda, güvenilir arkadaşın yerini, hiç bir şey tutamaz. Günahkârlarla düşüp kalkma, sonra yaptıklarını sana aşılarlar. Sırrını da onlara açma. İşlerini Allahü Teâlâ’dan korkanlarla istişare et. (Hilye, 1/55)

"Kötülerle arkadaşlık etmekten sakın. Çünkü ahlâk bulaşıcıdır. Allah'ı yücelt ve Allah'ın dostlarını sev." Hazreti Ali

Müminler Emiri Ali (a.s), Maliki Eşter'e hitap ederek şöyle buyurmuştur: İyilerle kötüler senin gözünde aynı olmamalıdır. çünkü bu, iyilerin iyiliklere rağbet etmemesine ve kötülerin de yaptıklarını alışkanlık hâline getirmesine neden olur.[2] Nehcü'lBelâğa, 53. mektup

7 yaşına kadar çocuğunuzla oynayınız. 15 yaşına kadar arkadaş olunuz. 15 yaşından sonra onunla iştişare ediniz. Hazreti Ali

En hayırlı dost, seni hayra sevk edendir. Hazreti Ali

“Arkadaşlığa seçilecek kimsede beş haslet bulunmalıdır; 1 Akil olmak 2 İyi ahlaklı olmak 3 Fasık olmamak 4 Bidat ehli olmamak 5 Dünyevi menfaatlere düşkün olmamak” İmam Gazali İslam'da Dostluk ve Kardeşlik Adabı s. 50

İmâm Gazâlî Hazretleri’nin buyurduğu gibi; fâsıklar ve gâfillerle zâhirî beraberlik, zamanla zihnî beraberliğe, zihnî beraberlik de bir müddet sonra kalbî beraberliğe dönüşür. Bu ise, insanın adım adım helâke sürüklenmesidir.

Mûsa Efendi -rahmetullahi aleyh- de şöyle buyurmuştur: “Anne-babanın, evlâtlarını cehennem ateşinden koruması, dünya ateşinden korumasından daha önemlidir. Cehennem ateşinden korumak da; îmânı, farzları, haramları öğretmekle, ibâdete alıştırmakla ve dinsiz, ahlâksız arkadaşlardan korumakla olur. Bütün kötülüklerin başı, kötü arkadaştır.”

"Bana arkadaşını söyle, sana kim olduğunu söyleyeyim" atasözü

Salihlerle beraber olan, onlardan hiçbir şey öğrenemese bile, yedi ikrama kavuşur: 1- İlim talebesinin faziletine kavuşur. 2- Onlarla beraber iken günahtan uzak olur. 3- Evinden çıkışından itibaren rahmete girer. 4- Onlara inen rahmetten o da faydalanır. 5- Onları dinlerken, kendine sevap yazılır. 6- Melekler ondan memnun olup, dua eder.7- Attığı her adım, günahına kefaret olur.

Allahü teâlâ da ona altı ikramda bulunur: 1- İlim ehliyle bulunmayı ona sevdirir. 2- Âlime uyanlar gibi sevaba kavuşur. 3- O salihlerden birinin şefaatine kavuşur. 4- Günahkârların gittiği yerlerden soğur. 5- O da salihlerin yoluna girmiş olur. 6- Dinimizin emirlerine uymuş olur.

Hikmet ehli buyuruyor ki: 1- Âlimlerle beraber olanın ilmi artar. 2- Salihlerle beraber olanın, ibadete rağbeti ve günahlardan kaçma arzusu artar. 3- Fâsıklarla [açıktan günah işleyenlerle] düşüp kalkanın günah işleme cüreti artar.4- Zenginlerle düşüp kalkanın dünya sevgisi artar. 5- Fakirlerle beraber olanın şükrü artar. Bir kimse, bir âlimle dünyayı dolaşsa, âlimden dinine ait bir mesele öğrense, birlikte yaptıkları seyahati boşa gitmiş olmaz. Bir kimse de, âlimlerle, salihlerle beraber olsa, hiçbir şey istifade edemese bile, onların yüzüne bakması, onun için büyük bir nimettir. Çünkü salih Müslümanın yüzüne bakmak ibadettir.

Samimi bir arkadaş, dindar bir arkadaş, aldatmayan bir arkadaş, iyiliksever bir arkadaş,

Allah’tan korkan bir arkadaş, salih bir arkadaş çok kıymetlidir. Ağırlığı kadar altındır, mücevherdir, son derece kıymetlidir. Mahmut Esad Coşan

Seninle arkadaş olmak isteyene daima Şeriat-ı Seniyye’yi anlat; anlarsa sen de kazanırsın, o da kurtulur. Anlamazsa; o senden uzak durur, sen de ondan kurtulursun.” Ali Haydar Efendi

İyi insanları seçeceğiz. Aklımızla mantığımızla ölçüp biçtiğimiz, tarttığımız zaman iyi olarak gördüğümüz kimseleri arkadaş edineceğiz. Arkadaş edinmede titiz davranacağız. Kötü huyları, alışkanlıkları olan kimselerle arkadaşlık etmeyeceğiz. Mahmud Esad Coşan




kaynaklar:

https://www.islamveihsan.com/kotu-arkadaslik-butun-kotuluklerin-basidir.html

https://sorularlaislamiyet.com/kaynak/arkadas-arkadaslik

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.