17 Temmuz 2018 Salı

Dünya düzeni İslam’a muhtaçtır










Bugün insan aklı bilimle Allah’ın varlığını kabul etmek zorunda kalmıştır. Gelişen bilim bu dünyanın yoktan var olamayacağını yani bir “Yaratıcının” varlığını kabul etmiştir.


Yaratıcı (Allah) bu dünyayı amaçsız yaratmadığına göre bize düşen ne yapmamız gerektiğini bulmaktır.


Bugün dünyada Allah’ı kabul eden üç din bulunmaktadır. Ancak ilk iki din yahudilik ve hristiyanlık kitaplarını ve dinlerinin ilk şeklini bozmuşlardır hatta her iki din mensupları da peygamberlerini haşa “Allah’ın oğlu” diye tanımlamaktadırlar bu ise Tevhid inancına ters bir düşünce olduğu için artık bu iki dinde batıl dinler arasına girmiştir (aslı batıl değil bozulduğu için batıl olmuştur)


Geriye ise değerlendirilebilecek tek din kalıyor o da İslamdır. İslam’ın değerlendirilmesine yine dinin kitabı olan Kuran’la başlayalım. Kuran bugüne kadar tek harfi bile bozulmadan gelmiş tek kitaptır hatta 1500 yıl öncesinden bozulmadan ulaşabilen herhangi bir kitap yoktur. Aslında bu bile başlı başına bir mucizedir ve İslam’ın hak din olduğunu ispata yeterli bir delildir


Peki Kuran bizden ne istiyor?


Kuran ve peygamberimiz (salat ve selam ona olsun) bizden ilk önce samimi bir iman istiyor


Aslında bu dinin en önemli ve en çok ihmal edilen özelliği samimi bir şekilde inanmaktır


hatta devletlerin yıkılmasının birinci sebebi halkın ve liderinin İslam’la hükmetmemesi ve İslam’ı yaşamayan bir millet olduğu için devletlerin yıkılmasına sebep olmuştur olacaktır.


ben Müslüman oldum diyen kişi ilk önce dış görünüşünden başlayarak içine doğru İslam’ı yaşamakla mükelleftir


İslam’ı tek emrini kabul etmeyen diğerlerini yapsa bile kafirlerden sayılmıştır işte samimiyet burada devreye giriyor yani samimi kişi acaba demeden fakat demeden hatta aklı almasa bile dinin emrini kabul etmek zorundadır


Dış görünüş neden önemlidir? Çünkü şeriata göre bir kişi başka kişinin kalbini bilemiyeceği için dış görünüşü ile hüküm verir


mesela Müslümanlardan ölen bir kişiye başka samimi Müslümanlar iyidir diye şahitlik yaparsa kişinin cennete gitmesi umulur(1) Müslümanlar dinin emir ve yasaklarına uymakla birlikte dışarıdan bakıldığında da bu kişi Müslüman gibi yaşıyor dedirtmelidir burada önemli olan ise desinleri diye değil ama Müslüman olduğu belli olacak şekilde bu dini yaşamalıdır


şöyle bir örnek verelim farz olan zekat mutlaka başka bir Müslüman’ın şahit olacağı şekilde verilmelidir ancak nafile ibadet olan sadaka mümkünse gizli verilmelidir yani zekat açıktan verildiğinde sadaka gizli verildiğinde daha çok sevap kazanmaya neden olur tabiki içine haram ve şirk, gösteriş gibi helak edici şeyler karışmadı ise!


İslam dış görünüşle başlar çünkü helal olan ve kıyafetlerin terki yani çıplaklık toplumu bozan birinci unsurdur


İnsan nefisli olarak yaratılmıştır yani kötüye meyletme özelliğine sahiptir bu imtihanın bir parçası olduğu için kişinin samimi Müslüman olduğunun kanıtı yasaklardan kaçmak ile belli olur


Dikkat ederseniz Hazreti Adem ile Havva’nın ilk suçu çıplak kalmaktır. Çıplaklık melekten üstün insanı hayvandan daha aşağı dereceye düşürerek(2) cennetten kovulmalarına neden olmuştur


Yani tabiri caizse insan “0” sıfır noktasına ulaşmak için ilk önce İslam’ın emrettiği kıyafetleri giymelidir


Bu konuda özellikle kadınlar için büyük bir imtihan meselesidir ( maalesef kadınların büyük bölümü bu suçtan kaybetmektedirler) Kadın yaratılışındaki nefisden dolayı kendini beğendirme isteğine sahiptir. kendini beğendirmek için de en güzel yanlarını ön plana çıkaracak kıyafetler giymek istemekte ve maalesef pek çoğu nefsi için giyinmektedirler. ve tabi olarak nefse yani şeytana uyan kıyafette İslam’a uymuyor.


Bugün kadınlar İslam’ın emrettiği kıyafeti giyse emin olun pek çok sorun kendiliğinden çözülecektir.


Kıyafet sorununu çözdükten sonra İslam’da ibadet kısmı geliyor bu da kişiyi sıfırdan zirveye çıkaracak ameldir, unutulmamalıdır ki kişinin amelinin çokluğundan ziyade samimi bir şekilde yaptığı ibadetler önemlidir.


ibadetler bizzat Kuran’ın yani Allah’ın emirleridir. ibadet inadım diyen ile gerçekten iman eden Müslüman’ı ayırmak için vardır


Namazdan başlayacak olursak öncelikle 5(beş) vakit olduğunu belirtelim bugün maalesef bazı hadis inkarcısı müsteşrikler namazın beş vakit olduğunu bile kabul etmiyor tabi ki namazın beş vakit olduğunu inkar eden dinin 1(bir) hükmünü inkar ettiği için dinden çıkar.


namaz insana her istediğini yapamayacağını söyler


mesela sarhoş birinin namaz kılması kuran ile yasaklanmıştır hatta “içki içenin 40 gün namazı kabul olmaz” diye bir hadis var( bu hadis şöyle anlayabiliriz içki içen kişinin geriye doğru 40 günlük namazı iptal olur doğrusu Allah bilir diyoruz) ancak içki içtikten sonra gerçekten pişman olduktan ve tevbe ettikten sonra içki içmeden önceki kırk günlük namazını kılmış olsa bile kaza etmelidir bu takvaya daha uygundur


yani “hem içki içerim hem namaz kılarım” demek ne kadar aptalca geliyorsa dinin her hükmü aslında böyledir işte samimiyet böyle belli olur yani Mümin namaz kılar, içki içmez


bugün Müslümanlardan yok denecek kadar az kişi domuz eti yemiştir ki hatta devamlı domuz eti yiyen bir Müslümana rastlayamazsınız bu kişi ya bilmeden ya da merak ettiği için yemiştir


bir Müslüman’a “sen domuz eti yedin mi?” diye sorsanız anasına sövülmüş gibi kızar hatta sizi dövmeye bile kalkabilir ama maalesef aynı kişi düşünmeden diye haramları yemekte hatta bundan pişmanlık bile duymamaktadır


domuz eti yemeyen Müslümanlar ondan daha büyük haram olan faizi neden yerler!


Faiz kişinin haşa annesi ile zina yapmasından daha büyük bir günahtır(3) yani çok büyük günahlardan biridir faiz yemek.


Kuran’ın ifadesi ile faiz yiyenler “Allah’a ve resulüne savaş açmışlardır”(4)


faiz’in büyük günahlardan sayılmasının sebebi kul hakkıdır ve toplumun bozulmasının sebeplerinden biri de faiz yani haksız kazançtır


mesela bir tüccar kredi çekerek bir mal alsa o kredi borcunu ödeyebilmek için normalde 10 liraya satacağı ürünü 15 liraya satmak zorunda kalıyor böylece malı fiyatını durduk yerde 5 lira arttırarak hak etmediği bir ücreti müşteriden isteyerek öncelikle müşteriden fazla para alarak müşteriyi kandırmış oluyor işte bu bir kişinin kul hakkıdır


bu tüccar büyük bir şirketin sahibi ise kaç kişiyi kandırdığını siz düşünün ve bunun neticesi olarak malın piyasa fiyatını yükselterek enflasyonun da yükselmesine dolaylı yoldan sebep olarak ekonominin bozulmasına neden oluyor işte burada bir ülkede yaşayan her insanın hakkına girmiş oluyor ki kişi pişman olmadan ve hatta Allah’ın rahmeti olmadan bu günahın hesabını veremez!


ve bankacı boyutuna bakacak olursak 100 lira kredi alıp 180 lira geri ödeyen kişi bankacıya 80 lira para kazandırıyor


bankacı da Allah’ın düzenine savaş açan hainlerden olduğu için daha çok kar yapmak için gelecek sene 100 lira kredi alan kişiden 190 lira istiyor işte bu da ülkedeki faiz oranının artmasına dolayısı ile enflasyona neden oluyor işte masum sanılan bir kredi ülkenin ekonomisine bu kadar zarar veriyor ve yine krediyi veren de krediyi alan kişide bir ülke halkının hakkına giriyor ne kadar büyük bir günah olduğunu umarım anlamışsınızdır!


Yani şunu diyebiliriz ki Allah’ın düzenine savaş açarak faiz yiyenlerin namazı yatıp-kalkmaktan ibarettir


Tesettür hakkında da yine aynı mantıkla şunu söyleyebiliriz peygamberimizin tesettürün hakkını vermeyerek tesettürü oyuncak edenlere “giyinik çıplaklar”(5) diyerek lanet ettiği hadis hatırlayın ve tesettür namaz kılanların yani peygamberimizin lanet ettiği kişilerin namazları da yatıp kalkmaktan ibaret olduğunu sanırım söylemeye gerek yoktur


zina ve fuhuş olaylarına değinmek istemiyorum çünkü bunlar bir kafirin bir ateistin bile ahlaksızlık olarak kabul ettiği çirkin günahlardandır


unutulmamalıdır ki bir günahı büyüten şey kul hakkıdır


çünkü kul hakkını Allah affetmiyor!


Yani bu toplumu gerçekten düzeltmek istiyorsanız İslam’a harfiyen uymak gerektiği bilinmelidir.




(İyiliğine dört Müslümanın şahitlik ettiği mümini Allahü teâlâ Cennete koyar.) [Buhari]


(Bir Müslümanın iyi olduğuna dört komşusu şahitlik ederse, Allahü teâlâ, “Ben sizin şahitliğinizi kabul ettim. Onun bilmediğiniz [kötü] şeylerini de affettim” buyurur.) [Ebu Ya’la]


(Bir müminin cenazesinde, kırk Müslüman bulunursa, Allahü teâlâ o kırk kişiyi bu Müslümana şefaatçi kılar.) [Müslim]



(2) “Yoksa sen onların çoğunun (söz) dinleyeceklerini yahut akıllarını kullanacaklarını mı sanıyorsun? Onlar hayvanlar gibidirler, belki yolca onlardan daha da şaşkındırlar.” FURKAN Suresi 44. ayeti



(3) İbn Mesud’dan rivayet edildiğine göre, Peygamberimiz (asm) şöyle buyurdu:


“Faiz yetmiş üç kısımdır / çeşittir. En hafifi kişinin annesiyle zina yapması gibidir...” (Hakim, Müstedrek, 2/43).



(4) “Eğer böyle yapmazsanız, Allah ve Resûlüyle savaşa girdiğinizi bilin. Eğer tövbe edecek olursanız, anaparalarınız sizindir. Böylece siz ne başkalarına haksızlık etmiş olursunuz, ne de başkaları size haksızlık etmiş olur.” BAKARA Suresi 279. ayet



(5) Bana Zuheyr b. Harb rivayet etti. (Dedi ki) : Bize Cerîr Suheyl'den, o da babasından, o da Ebû Hurayra'dan naklen rivayet etti. (Şöyle demiş) : Rasûlullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) buyurdular ki:


«Cehennemliklerden görmediğim iki sınıf vardır. (Biri) Yanlarında sığır kuyrukları gibi kamçılar bulunup, onlarla insanları döven bir kavim! (Diğeri) Giyinmiş çıplak, sallanarak yürümeyi öğreten kırıtkan, başları Horasan develerinin eğilmiş hörgüçleri gibi bir takım kadınlar! Bunlar cennete giremeyecek, onun kokusunu da duyamayacaklardır. Halbuki onun kokusu şu kadar ve şu kadar uzaktan duyulacaktır.»


(Sahih-i Muslum, Libas, Bab, 34, hadis no : 125, (2128), 1958 , Cennet 53, (2857), 52, (2128); Ahmed b. Hanbel, Musned, 2/355, 440; Kutub-i Sitte, 5933)


"Ümmetimin son dönemlerinde giyimli fakat çıplak bir takım kadınlar olacak, bunların başlarının üstü deve hörgücü gibi bulunacaktır. Bunları lanetleyin, çünkü onlar lanetlenmişlerdir." Başka bir rivayette; "onlar cennete giremez ve cennetin kokusunu bile bulamazlar" ilavesi vardır.


(Müslim, Libas, 125, Cennet, 52; Ahmed b. Hanbel, II, 223, 356, 440)
Resulullah’ın Bahsettiği Giyinik Çıplaklar Kimlerdir?




Toplum İslam’la Düzelir


İslam güzel ahlaktır Herkes kendini düzeltirse toplumda otomatik olarak düzelmiş olur


1- İyiliği emretmek 2- Kötülüğü yasaklamak 3- Anne ve babana iyi davranmak 4- Akrabalarını ziyaret etmek 5- Hastaları ziyaret etmek 6- Kötü arkadaşlarını terk etmek 7- Yetimlere sahip çıkmak 8- Selam vermek 9- Affetmek (ama hataları affedeceğiz ihaneti cezalandıracağız) 10- Güler yüzlü olmak 11- İstişare yapmak (yakınlarına danışmak) 12- Borçlarını yazmak (mümkünse borç yapmamak) 13- Temiz olmak 14- Şahitlik yapmak (haksızlık yapılan kişiye şahitlik yaparak suçlunun ceza almasını sağlamak) 15- Sözünü tutmak 16- İyilikte yarışmak 17- Güvenilir olmak 18- Öfkeli olmamak 19- Yapmayacağın Şeyleri Söylememek 20- Küfür etmemek 21- Zalimleri sevmemek 22- Irkçılık yapmamak 23- Gösteriş yapmamak (özellikle ibadette) 24- İki yüzlü olmamak 25- Alay etmemek 26- Dilencilik yapmamak 27- Aç gözlülük yapmamak 28- Yalan söylememek 29- İçki içmemek 30- Zina yapmamak 31- Faiz (kredi, borsa, kar payı v.b.) yememek 32- Kumar (piyango loto) oynamamak 33- Puta (nazarlık takmak gibi) tapmamak 34- Dedikodu yapmamak 35- Hırsızlık yapmamak 36- Kul hakkı yememek (kul hakkını Allah affetmez hemen helalleşin) 37- İsraf yapmamak 38- Haksızlık yapmamak 39- Cimrilik yapmamak 40- Haksız yere insan öldürmemek (cihad, nefsi müdafaa ve mahkeme kararı bunun dışındadır) 41- Kibirli olmamak 42- Rüşvet vermemek 43- Yaptığın iyilikle övünüp başa kakmamak 44- namaz kılmak (namaz hem ibadet hemde vücudun sağlıklı kalmasını sağlayan egzersizdir 45- Oruç tutmak (oruç hem ibadet hemde en güzel perhiz şeklidir vücuttaki toksinleri atmaya yardımcı olur) 46- zekat ve sadaka vermek 47- Komşuya iyi davranmak (“komşusu açken tok yatan bizden değildir” hadisini uygulasaydı Müslümanlar yeryüzünde kavga biterdi!) 48- okumak


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.