Rahman ve Rahîm olan Allah'ın adıyla
"Dedim ki: ‘Rabbinizden bağışlama dileyin; çünkü O, çok bağışlayıcıdır. (Bağışlama dileyin ki,) üzerinize gökten bol bol yağmur indirsin." Nûh Suresi 10-11
“Ey kavmim! Rabbinizden bağışlanma dileyin, sonra O’na tövbe edin ki, üzerinize bol bol yağmur göndersin ve gücünüze güç katsın. Günahkârlar olarak yüz çevirmeyin” HUD Suresi 52
“Bulutları harekete geçirsin diye rüzgârları gönderen Allah’tır. Sonra O, bulutları gökyüzünde dilediği gibi yayar, bazan da parçalara ayırır; nihayet içinden yağmurun çıktığını görürsün. Onu dilediği kullarının üzerine yağdırınca da o kullar sevince boğulurlar.” Rûm Suresi 48. Ayet
“İnsanlar umutlarını büsbütün kaybetmişken yağmuru indiren ve rahmetini yayan da O’dur. O her türlü övgüye lâyık olan gerçek dost ve gözeticidir.” Şûrâ Sûresi 28. Ayet
“Yine de ki: “Bana şöyle de vahyedildi: ‘Eğer yolda dosdoğru olurlarsa, mutlaka onlara bol yağmur yağdırırız ki bununla onları imtihan edelim. Kim Rabbinin zikrinden (Kur’an’dan) yüz çevirirse, Rabbi onu gittikçe yükselen bir azaba sokar.” Cin Suresi 16-17
"O ülkelerin halkı, (elçilerin getirdiklerine kalpleri) îmân etmiş (peygamberlerini tasdik edip onlara uymuş) olsalar ve (ibâdetleri yaparak ve haramları terk ederek) gereği gibi sakınsalardı, elbette onların üzerine gökten ve yerden nice bereket kapıları açardık (onlar için gökten yağmur yağdırır ve yerden bitkiler yeşertirdik). Fakat onlar, (elçilerini/peygamberlerini) yalanladılar. Biz de yaptıklarından (küfür ve günahlarından) dolayı onları helâk edici bir azapla cezâlandırdık." (A'râf Sûresi: 96)
“Kıyametin ne zaman kopacağı bilgisi şüphesiz yalnızca Allah katındadır. O, yağmuru indirir, rahimlerdekini bilir. Hiç kimse yarın ne kazanacağını bilemez. Hiç kimse nerede öleceğini de bilemez. Şüphesiz Allah hakkıyla bilendir, (her şeyden) hakkıyla haberdar olandır. “ Lokmân Suresi 34. Ayet Meali
Hz. Ömer’in şu hali, bu âyetleri nasıl anlamamız gerektiğini gösteren açık bir misaldir: Ömer (r.a.) bir defasında yağmur duasına çıktı. Geri dönünceye kadar bağışlanma dilemekten başka bir şey yapmadı. Yağmur yağınca, yanında bulunanlar: “Biz senin yağmur için dua ettiğini görmedik” dediler. O da: “Ben göğün yağmur gelen kapılarına vurdum” buyurmuş sonra da Nûh sûresi 10-12. âyetleri okumuştur. (Zemahşerî, el-Keşşâf, VI, 160)
Hasan Basri (r.h.)’in şu tavsiyeleri de dikkate değerdir: Rivayete göre meclisinde bulunan bir kişi, Hasan Basri (r.h.)’e kuraklıktan şikayet etti. Ona: “Allah’tan bağışlanma dile” dedi. Bir diğeri fakirlikten şikayet etti, ona da: “Allah’tan bağışlanma dile” dedi. Bir başkası: “Allah’a dua et de bana bir oğul ihsan etsin” dedi, ona da: “Allah’tan bağışlanma dile” dedi. Başka biri bahçesindeki kuraklıktan ona şikayet etti, ona da: “Allah’tan bağışlanma dile” dedi. Böyle demesinin sebebi sorulunca da: “Ben kendiliğimden bir şey söylemedim” deyip yine bu âyetleri okumuştur. (Zemahşerî, el-Keşşâf, VI, 160)
İbn Abbas: "hiçbir yıl diğerinden daha fazla yağmurlu değildir. Ancak Allah yağmuru yıllar arasında dilediği şekilde yağdırır" dedi ve: "Gerçek şu ki, düşünüp öğüt alsınlar diye biz o yağmuru insanlar arasında çeşitli şekillerde evirip çevirmekteyiz. Ama yine de insanların pek çoğu inkar ve nankörlükte direnip durmaktadır." (Furkan Suresi 50) Ayetini okudu (hakim 3520)
“Andolsun ki (o yağmuru), öğüt almaları için onların arasında çevirdik durduk. Ancak insanların çoğu (anlamak ya da inanmak yerine) küfürde direttiler.” Furkân Suresi 50. Ayet
Gözlerimizin önünde cereyan eden harikulâde yağış sistemi, Allah’ın varlığını ve O’nun kâinatın tek Rabbi olduğunu vurgulamaktadır. Yağışın yıl boyu yeryüzünün çeşitli bölgelerine harika bir biçimde dağılımı; her zaman aynı yerin aynı miktar yağmuru almaması; bazan bir yerde kuraklık olurken, başka yerde normalden fazla veya az yağmur yağması; yağış miktarının sene sene dünyanın her tarafında değiştirmesi Âlim ve Hakim bir tanzim edicinin varlığını ispatlamaktadır. Fakat inatçı kâfirler bundan bir ders ve ibret almaz da, küfürlerinde, nankörlüklerinde diretir dururlar. Halbuki bu ilâhî hakîkat, Kur’an’da bu maksatla tekrar tekrar ifade edilmektedir.
Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem-, Hudeybiye'de, bize geceleyin yağan yağmurun peşinden sabah namazı kıldırdı. Namazı bitirince cemaate doğru dönüp: «Rabbiniz ne buyurdu biliyor musunuz?» diye sorunca, oradakiler: "Allah ve Rasûlü daha iyi bilir" dediler. Bunun üzerine Nebi -sallallahu aleyhi ve sellem- şu karşılığı verdi: «Allah şöyle buyurdu: Kullarımdan bir kısmı bana iman etmiş ve bir kısmı da inkar etmiş olarak sabahladı. Allah'ın fazlı ve rahmetiyle bize yağmur yağdırıldı diyen bana iman etmiş, yıldızları da inkâr etmiş olarak sabahladı. Ancak; falanca yıldız sayesinde bize yağmur yağdırıldı diyen kimse ise beni inkâr etmiş ve yıldıza iman etmiş olarak sabahladı.» [Sahih Hadis] - [Muttefekun Aleyh] - [صحيح البخاري - 846]
Peygamberimiz (salat ve selam olsun) şöyle buyurmuştur: “Rabbiniz buyuruyor ki: Eğer kullarım Bana îcâb ettiği şekilde itaat etseler, Ben onlara yağmuru (dahi) gece yağdırırım, gündüz de üzerlerine güneşi doğdururum. Onlara ayrıca gök gürleme sesini de duyurmam!” (Ahmed, II, 359)
3055-Resulullah (sav)'a yağmur kıtlığından şikayet edildi. Bunun üzerine bir minber getirilmesini söyledi. Musallaya minber kuruldu. Halka, oraya gidilecek gün tesbit edildi." Hz. Aişe devamla der ki: "Güneşin kızıllığı ufukta görülür, görülmez yola çıktı. Musallaya varıp minbere oturdu. Tekbir getirdi. Allah'a hamdetti. Sonra: "Sizler memleketinizin kuraklığa uğradığından, yağmurun normal yağma zamanında gelmeyip gecikmesinden şikayetlendiniz. Allah (celle celaluhu) kendisine dua etmenizi emrediyor. Duanıza icabet edeceğini vaadetti" buyurdular ve sonra şöyle dediler: "Hamd alemlerin Rabbine aittir ve Rahim'dir, ahiret gününün sahibidir. Allah'tan başka ilah yoktur. O dilediğini yapar. Ey Rabbimiz kendisinden başka ilah olmayan Allah'sın. Sen zenginsin, biz fakiriz. Üzerimize yağmur indir, indirdiğini bize kuvvet ve güç kıl. Ecel zamanımıza kadar yetecek kıl!" Bunu söyledikten sonra ellerini kaldırdı. O kadar yukarı kaldırdı ki, koltuk altı beyazlığı göründü. Sonra sırtını halka dönderdi, elbisesini ters çevirdi, elleri bu sırada hep kalkmış vaziyette idi. Sonra tekrar halka yöneldi. Minberden indi ve iki rek'at namaz kıldı. Anında Allah bulut hasıl etti. Gök gürledi. Şimşek çaktı. Allah'ın izniyle yağmur başladı. Resulullah daha mescidine dönmeden seller aktı. Aleyhissalatu Vesselam, cemaatin sığınağa dönmekteki acelelerini gönülce azı dişleri görününceye kadar güldü. Ve: "Şehadet ederim ki, Allah her şeye kadirdir ve ben de Allah'ın kulu ve Resulüyüm" buyurdular. Ebu Davud, Salat 260;(1173);
Cabir bin Abdullah (Radiyallahu Anhuma) şöyle dedi: Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)’in yanına kuraklık ve kıtlık sebebiyle ağlayan kadınlar geldi. Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) şöyle dua etti: “Ey Allah’ım! Bize hemen, geciktirmeden, faydalı, zararsız, bereketli, hazmı kolay ve imdadımıza yetişen bir yağmur ver.” Cabir bin Abdullah (Radiyallahu Anhuma) şöyle dedi: −Bunun üzerine sema üzerlerine tabaklanıverdi. Yani: Sema kat kat bulutlarla kaplandı ve yağmur başladı. Ebu Davud 1169, Hâkim 1/327, Beyhaki 3/355
Hz. Enes anlatıyor: Hz. Ömer, kuraklık ve kıtlık olduğunda -halkla birlikte- yağmur duasına çıktığı her seferinde Hz. Abbas’ı vesile yapar ve şöyle dua ederdi ve hemen yağmur yağmaya başlardı: “Allah’ım! Biz daha önce Peygamberimizi vesile yaparak senden yağmur istiyorduk ve sen de bize yağmur veriyordun. Şimdi ise -Peygamberimiz aramızda yok- onun amcasını vesile kılarak senden yağmur istiyoruz, ne olur bize yağmur ver.” (Buharî, İstiska, 3).
Peygamber -sallallahu aleyhi ve sellem- şöyle buyurmuştur: "Bir toplum, mallarının zekâtını vermezse, mutlaka gökten yağmur kesilir. Şayet hayvanlar da olmasaydı, tek damla yağmur bile yağmazdı." ("Kurtubî Tefsir"; c: 1, s: 418)
Süfyân’a: "Ey Ebu Abdillah! Bize dua etsen!" denilince. Süfyan-ı Sevri: "Günahları terk etmek, duadır" karşılığını verdi.
İstiska Namazı İle İlgili Konular
https://sahihhadisler.com/konu/detay/istiska-Namazi
"İnsanların kendi elleriyle işledikleri (günahlar) yüzünden karada ve denizde (kuraklık ve hastalıklar yaygınlaştığı için) düzen bozuldu.Allah, (yaptıkları) bazı amellerine karşılık onları cezâlandırır.Umulur ki onlar tevbe ederek Allah’a dönerler." (Rûm Sûresi: 41)
“Abdullah b. Ömer'den -Allah ondan râzı olsun- rivâyet olunduğuna göre o şöyle demiştir: "Ey Muhâcirler topluluğu! Beş şey vardır ki, onlarla imtihan olunduğunuzda (o toplumdahiçbir hayır kalmamış demektir.) Siz hayatta iken onların ortaya çıkmasından Allah'a sığınırım. (Bu beş şey şunlardır:) l. Zina: Bir toplumda zina ortaya çıkar ve açıktan işlenecek bir hale gelirse, o toplumda mutlaka vebâ ve onlardan önce gelmiş-geçmiş hiçbir millette görülmeyen hastalıklar yayılır. 2. Ölçü ve tartıda hile: Bir toplum, ölçü ve tartıyı eksik yaparsa, o toplum mutlaka kıtlık, geçim sıkıntısı ve sultanın (yöneticinin) zulmüne uğrar. 3. Zekat vermemek: Bir toplum, mallarının zekâtını vermezse, mutlaka gökten yağmur kesilir. Şayet hayvanlar da olmasaydı, tek damla yağmur bile yağmazdı. 4. Ahdin bozulması: Bir toplum, Allah ve Rasülünün ahdini bozarsa, (düşmanla yaptığı anlaşmayı ihlal ederse) Allah Teâlâ, kendilerinden olmayan bir düşmanı o topluma musallat eder ve ellerindeki (servet)lerin bir kısmını onlardan alırlar. 5. Allah'ın kitabı Kur'an ile hükmetmeyi terketmek:Bir toplumun liderleri (yöneticileri), Allah'ın kitabı Kur'an ile hükmetmeyi terk edip Allah'ın indirdiği hükümlerden işlerine gelenleri seçerlerse, Allah Teâlâ onları kendi aralarında savaştırır (onları birbirine düşürür)." (İbn-i Mâce; hadis no: 4155. Elbânî, "Sahih-i İbn-i Mâce"de 'hadis, hasendir' demiştir.)”
“Şüphe yok ki müreffeh hayat ve bol yağmur, bazı insanlar ve ümmetler için belâ ve istidrac olabilir. Nitekim batı ülkelerinde bu açıkça görülmektedir. Bu, onların nimetler konusunda varabilecekleri son noktadır ve bu güzellikler, dünya hayatında onlara erken verilmiş olabilir. Fakat bu nimetler, onların âhiretteki azaplarının artmasına sebep olacaktır.
Bir topluluğun veya ülkenin yağmurdan mahrum edilmesi, maddî sebepleri ne olursa olsun, ancak Allah Teâlâ'nın emriyle olur.”
yağmur yağması için ne yapmalıyız;
vatandaş: 1- tevbe etmek 2- dua etmek 3- duasının kabul olması için samimi ve elinden geldiğince Allah’ın emir ve yasaklarına uymak
devlet: 1- devleti adaletle yönetmek 2- haksız yere hapse atılanları serbest bırakmak (mazlumlar size beddua ederken işleriniz rast gitmez) 3- islam düşmanı kafirleri öven imamları görevden alın 4- islam’a hakaret edenlere ağır cezalar verin 5- islam’a karşıt olan kanunları düzeltin
yani özetle yağmur rahmettir, Allah izin verirse yağmur yağar
yağmur yağdırmak için Chemtrails gibi maddi sebeplere başvurmak aptallıktır, haddi aşmaktır, şirktir
yağmuru yağdıran Allah'tır.. küreselcilerin yaptıklarına bağlamayın. yağmuru başkasının yağdırdığına inanmak şirktir
Dua Ediyorum Neden Kabul Olmuyor?
https://bunlaridusun.blogspot.com/2020/10/dua-ediyorum-neden-kabul-olmuyor.html
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.