özet olarak şunu söyleyim;
1- bu hastalık tehlikeli bir hastalık değil. kuş gribi, domuz gribi gibi normal bir grip türü
2- bu hastalık gerçek olsa bile, safların arasında boşluk bırakmak bidattır. çünkü bidat bir hadisi(sünneti) iptal etmek demektir.
“Peygamber efendimiz, Eshab-ı kiram ve şimdiye kadar gelen İslam âlimleri, namazı nasıl kılmışlar, ibadetleri nasıl yapmışlarsa, aynen öyle yapmak gerekir. Eklemek ve çıkarmak, dini değiştirmek olur. İbadetlere bid'at sokmakla daha güzel ibadet edilmiş olmaz. (İbadetleri bizim gibi yapmayanlar, bizden değildir) hadis-i şerifini düşünerek, ibadetlere ilave ve çıkarma yaparak dini değiştirmekten çok sakınmalıdır!” -alıntı-
“De ki: “Sizin kendisinden kaçıp durduğunuz ölüm var ya, o mutlaka size ulaşacaktır. Sonra gaybı da, görünen âlemi de bilen Allah’a döndürüleceksiniz de, O size yapmakta olduklarınızı haber verecektir.” Ey iman edenler! Cuma günü, namaz için ezan okunduğu zaman hemen Allah’ın zikrine, (hutbe dinlemeye ve namaz kılmaya) gidin; alışverişi bırakın. Bu (hutbe dinlemek ve namaz kılmak), sizin için daha hayırlıdır; eğer bilirseniz…” Cuma Suresi 8-9
“Tevrat'la yükümlü tutulup da onunla amel etmeyenlerin durumu, ciltlerce kitap taşıyan merkebin durumu gibidir. Allah'ın ayetlerini yalanlamış olan kavmin durumu ne kötüdür! Allah, zalimler topluluğunu doğru yola iletmez.” CUMA SURESİ 5
Peygamberimiz (salat ve selam olsun) şöyle buyurmuştur: (Cuma namazı kılmak; köle, kadın, çocuk, hasta hariç, her müslümana farzdır.) [Ebu Davud, Hakim] hadiste “cuma hasta olmayana farzdır” buyuruluyor. hasta olmayana cumayı yasaklamak zulümdür.!
ben Müslüman'ım, bir kişinin sözü hadis ile çelişirse, ben hadisi savunurum. hiç kimse hadis varken, hadise aykırı hüküm veremez! hadisi bile bile inkar eden İslam'dan çıkar. yanlışı söylendiği halde yanlışında ısrar eden, şeytanın yaptığını yapıyor demektir
cuma demek cemaat demektir. cemaat ise saf demektir.
safların düzgün tutulması hakkında 13 kaynaklı hadisi yazının sonuna ekledim. safın düzgün olması için bitişik(omuzların birbirine değmesi gerekiyor) Peygamberimiz(salat ve selam olsun) safların düz tutulmasına çok önem vermiş ve bunu namazın şartı olarak görmüştür
“Saflarınızı düz tutunuz. Zira safların düz olması namazın tamam olmasını sağlayan hususlardan biridir.” (Buhârî, Ezân 74; Müslim, Salât 124) buhari ve müslimde olan bu hadis yazımızın delilidir
cuma namazı cemaatle kılınmak zorundadır, cemaat “saf” demektir, bu ise safların bitişik olmasını zorunlu kılar!
“Cuma namazının şartlarından bir tanesi de izn-i âmm, yani herkesin camiye girmesinin serbest olmasıdır. Aksi takdirde Cuma sahih olmaz. İnşallah bu kişiler öğle namazını kılmışlardır.” Ekrem Buğra Ekinci
safların arasında boşluk bırakarak namaz kılmak gündeme geldiği için bu yazı yazılmıştır
eğer kişi hasta ise cemaate katılmaz ama sağlam insanların (ki cuma sağlıklı insanlara farzdır) saflarda boşluk bırakması kabul edilemez. saflarda boşluk bırakılması bidattır. safın birleşik olması bir emirdir, tercih meselesi olan bir konu değildir
hasta olmayan insanlara hasta muamelesi yapmak zandır, zan zulümdür!
“Ey iman edenler! Zannın birçoğundan sakının. Çünkü zannın bir kısmı günahtır.” Hucurât Suresi 12. Ayet
ayrıca böyle bir engelleme özgürlüğe aykırı olduğu cuma’nın farzıyetini düşürür ( cuma’da herhangi kısıtlama olamaz)
“Hanefîler'e göre, bir yerde cuma namazı kılınabilmesi için, o yerde cuma namazı kılınmasına, yetkili kimse tarafından herkese açık olmak üzere izin verilmesi şarttır. Buna göre, belli bir yerde bulunan kimseler, cuma namazı kılınmasına izin verilmiş camide, sadece belirli kimseler girmek kaydıyla cuma namazı kılamazlar. Ancak başka kimselerin de girmesine müsaade edildiği halde, başka kimseler gelmese ve sadece oradaki kimseler kılsalar, cuma namazları sahih olur.” -alıntı-
De ki: “Siz Allah’a dininizi mi öğretiyorsunuz? Oysa Allah, göklerdeki ve yerdeki her şeyi bilir. Allah, her şeyi hakkıyla bilendir.” Hucurât Suresi 16 bu ayetin hükmüne girmek istemiyorsanız cuma ile cemaat ile oynamayın.
tekrar edelim camiye hasta olan gelmez. hasta olmayan müslüman erkeğin cuma namazı kılması farzdır
ayrıca hasta olmayan insana maske taktırmakta zandır, zulümdür
maskeyi hasta olan takar, hasta olana da cuma farz değildir
ey hocalar bu dinle oynamayı basit bir şey sanmayın
saptırdığınız her kişiden ahirette hesap vereceksiniz
diyelim ki gerçekten tehlikeli hastalık; hasta olan maske takar, camiye gitmez!
ama hasta olmayan insanın gönüllü olarak maske takması evhamdır, camiye gitmemesi korkaklıktır!
maskeyi zorunlu yapmak ve camiyi kapatmak zulümdür!
olayın başka bir boyutu ise bunların hiç birine aslında gerek yok. çünkü korona tehlikeli bir hastalık değil, sıradan bir grip türüdür!
“Korona, İnfluenza'dan (Grip) Daha Tehlikeli Değil…” Prof Dr Stefan Hockertz anlatıyor.
https://www.youtube.com/watch?v=8awPS79fQak
korona virüs, değil grip!!!!
http://bunlaridusun.blogspot.com/2020/05/saflarn-arasnda-bosluk-brakmak-bidattir.html
corona grip türüdür, tüm dünya algıya teslim oldu
bu gerçek bir virüs olsa idi ölüm oranı %90'larda olması gerekirdi !!!
ölüm oranı yaklaşık % 2
ölenlerin %98’den fazlası yaşlı ve ağır hasta
bu rakamlara göre bu hastalık, salgın hastalık kapsamına girmiyor!
Dünya Sağlık Örgütü verilerine göre dünya genelinde her yıl 5 milyon civarında grip vakası ortaya çıkıyor ve bundan kaynaklı ölümlerin sayısı 650 bini buluyorken, coronavirus konusunda neden bu kadar panik yaşanıyor?!
“dünyada bir ayda normal gripten ölen insan sayısı dünyada 4 ayda koronadan ölenin 2 katı. Daha aşı yok, tedavi için ilaç yok. 275.000 virüs taşıyandan 88.261 ı, yani üçte biri şifa bulmuş, panik devam ediyor. … mesele korona değil anlayın artık” 18 mart 2020
BM: 2018'de 770 bin kişi AIDS'ten hayatını kaybetti aids daha ölümcül olduğu halde ve aids’nin birinci sebebi zina olduğu bilindiği halde neden zina yasaklanmaz!
“KORONA: SON DURUM Başta söylediğimiz gibi yeni kuş ve domuz gripleri balonun bir başka sürümü ile karşı karşıyayız Aslında ölümcül bir virüs değil (grip) ve muhtemelen toplumun yarıdan fazlasına bulaştı ve hepsi atlattı Bu virüsün sahipleri KORKU TERBİYESİ yapıyor” Kemal Özer
korona yalanlarına kanmamak için, bu kişileri takip edin; @cankemalozer @aDilipak @burak_turna @AhmetHakanakc1
Karantinaya alınan ülkeler ve karantinaya alınmayan ülkelerde Covid-19 vaka istatistikleri
korona şudur; korono testi yapılan insanlar gripse korona teşhisi koyuluyor!
Camiler kayıtsız, şartsız açılana kadar camiye gitmeyin. Cuma özgürlük demektir.
Özgürlük yoksa, cuma kılınmaz! Böyle namaz kılınmasında dini açıdan bir sakınca yoksa neden camiler iki ay kapalı kaldı!? Bu duruma razı olmamız için mi! 2 ay kapalı kaldı camiler
Resulullah (salat ve selam olsun) buyurdular ki: "Allah ilmi [verdikten sonra], insanların [kalbinden] zorla söküp almaz. Fakat ilmi, alimlerin ruhlarını alarak kaldırır. öyle ki, tek bir alim kalmaz. Halk da cahilleri kendine reis yapar. Bunlara meseleler sorulur, onlar da ilme dayanmaksızın [kendi düşünceleriyle] fetva verirler, böylece hem kendilerini hem de başkalarını yoldan çıkarırlar." Buhari, İlm 34, İ'tisam 7; Müslim, İlm 13, (2573); Tirmizi, İlm 5, (2654)
Rasûlâllah (salat ve selam olsun) bir gün, şöyle buyurdu: "Gariplere müjdeler olsun. Gariplere müjdeler olsun!" “Garipler kimlerdir, ey Allah’ın Resulu?” denildi. Rasulullah: “birçok kötü insan içinde, (sayıca) az olan salih kişilerdir. Onlara isyan edenler, itaat edenlerden daha çoktur.” buyurdu. Abdullah bin Mübarek Müsned 23. hadis
NAMAZDA SAF DÜZENİ NASIL OLMALI?
Cemaatle kılınan namazlarda, namazların ihlas, huşu, huzur ve sükunla kılınabilmesinde "saf" düzeninin büyük önemi vardır. Âyetlerde ve hadislerde saf konusunda yapılan açıklamalara geçmeden önce bu kelimenin ne anlama geldiğini öğrenelim.
Aslı Arapça olan bu kelime, Türkçe’de sıra, saf bağlamak, sıralanmak, sıraya girmek anlamlarına gelmektedir. [1] Es-saffü, bir nesneyi sıra ile düz bir hat üzere dizmek manasındadır. Namaz kılan cemaati artarda dizmek demektir. Saf, müfred (tekil) bir kelimedir. Namaz ve harpte sıra ile dizilmiş insanlara denir. Namaz kılanların saf bağladıkları gibi semadaki meleklerin de mertebelerine göre saf bağladıkları, sıra sıra dizildikleri ifade edilmiştir. “Saf saf dizilmişlere yemin olsun” [2] âyetinde bu görülmektedir. [3] Kanatlarını aça kapata ya da hareket ettirmeden düz bir şekilde uçan kuşların uçuşunu belirtmek için de saf sözcüğü zikredilmiştir. [4] Kezâ, kıyâmet gününde insanların ve meleklerin Allah’ın huzurunda toplanacakları, savaş meydanlarında mü’minlerin yerlerinden ayrılmadan Allah için savaşmak üzere dizilmeleri de saf sözcüğü ile ifade edilmiştir. [5]
Bu açıklamalar, saf düzeninin bu dünyada önemini gösterdiği gibi âhirette de mühim olduğunu, mü’minin hem dünyasını hem de âhiretini ilgilendirdiğini göstermektedir. Hadislerde de saf sözcüğü, hem cemaatle namaz kılınırken alınan düzen (sıralanma) için hem de harpte gerçekleştirilen savaş tertibi için kullanılmıştır. [6]
CEMÂATLE KILINAN NAMAZLARDA SAF DÜZENİ
Peygamber Efendimiz, müminleri cemaatle kıldıkları namazlarında Melekler gibi saf tutmaya özendirmiştir. [7] Hz. Peygamber, safların sıklaştırılmasını istemiş, boş kalan aralara şeytanların girerek vesvese vereceğini bildirerek saflarda boş yer bırakılmaması hususunda uyarıda bulunmuştur. [8]
Safların düzgün yapılmamasını hoş karşılamayan [9] Hz. Peygamber, “Safları düzeltin, omuzların arasını aynı hizaya getirin (düzeltin, araları kapatın)” [10] şeklinde ashab-ı kirâma tembihte bulunmuştur.
“Namazda safları doğrultun (dümdüz yapın). Çünkü saffı düzgün yapmak, namazın güzelliğindendir” [11] buyuran Peygamber Efendimiz, namaz başlamadan önce ashâb-ı kirâmın arasına girer, onların saflarını düzeltmekle bizzat meşgul olurdu. [12] Bu durum, cemaatle kılınan namazlarda, saf düzeninin son derece önemli olduğunu göstermektedir.
Saflardaki düzensizliğin, ihtilafın menfi anlamda kalplere ve yüzlere yansıyacağını [13] açıklayan Resûl-i Ekrem, bir safta yer varken saffın arkasında namaz kılan bir kimsenin namazının uygun olmayacağını işaret etmiş [14], “istevû, i’tedilû” [15] (saflarınızı düzeltiniz, saflarınızı dosdoğru yapınız) uyarılarını sürekli tekrarlamıştır.
SAFLARI SIK VE DÜZGÜN TUTMANIN EHEMMİYETİ
Hz. Peygamber, cemaatle eda edilen namazlarda saf düzenine ciddi önem vermiş, saflarını düzgün tutmayanların, bu işi ciddiye almayanların kalplerine ihtilaf, ayrılık, tefrika gibi unsurların sirayet edeceğini bildirmiştir. Bu açıklamadan; namazda başlayan düzensizliğin mü’minlerin birliğini sarsacak şekilde sosyal hayata da yansıyacağını anlamak mümkündür ki müslümanların günümüzdeki bölünmüşlüğü ve parçalanmışlığı bunun en mühim delili olabilir.
Namazlarda safları düzeltmek İmamı Âzam, İmam Şafiî, İmam Mâlik hazretlerine göre sünnettir. Hz. Ömer, safları düzeltmek için hususi adamlar görevlendirmiş, Hz. Ali namaza duracağı zaman safları teftiş etmiş, gereken düzeltmeleri yaptıktan sonra namaza durmuştur. [16]
SAF DÜZENİ NASIL SAĞLANIR?
Saf düzenine gelince; imama uyacak kişi sadece bir erkek ise, imamın sağına durur. Soluna ve arkasına durmak sünnete aykırı olduğu için mekruhtur. İmama uyanlar birden çok iseler, imamın arkasına dururlar. İmama uyacak tek kadın ise, imamın arkasına durur. Cemaat çoğalıp saf teşkil edecekse saf düzeni, önce erkekler safı, onun arkasında çocuklar safı ve onun arkasında kadınlar safı olacak şekilde yapılır. Kadınların cemaate katılmaları durumunda saf düzenine riayet edilmesi gerektiği hususunda âlimlerin görüş birliği vardır. Buna göre kadınların, safın en gerisinde, erkeklerin-varsa çocukların- arkasında namaza durmaları gerektiği söylenmiştir.
Cemaatle kılınan namazlarda, imamet görevinde bulunanların, yukarıda açıklanan kurallara dikkat etmeleri, cemaatlerini bu konuda irşat etmeleri, usanmadan her seferinde Hz. Peygamberimizin uyguladığı gibi hareket etmeleri namazın iç disiplini, huzuru ve huşuu açısından büyük önem taşıyor. İmamet hizmetinde bulunan görevlilerin, cemaatle kılınan namazlarda Mescid-i Haram, Mescid-i Nebevî’deki imamların “sevvû sufûfeküm rahimekümüllâh, ittesılû, i’tedilû rahimekümüllâh: saflarınızı düzeltin, aranızı bitiştirin, saflarınız dosdoğru yapın, Allah size merhamet etsin” gibi safların düzeltilmesi için yaptıkları uyarılar gibi, cemaate hatırlatmalarda bulunmaları mühimdir. Zira Mescid-i Haram’daki ve Mescid-i Nebevî’deki imamların gerçekleştirdiği bu ikazlar, hadis-i şeriflerden yansıyan ya da tıpa tıp onlardan alınan mesajlardır.
Kanaatimize göre toplumumuzda çoğunlukla bu sünnet, ihmal edilmektedir ki, bu durumun sünnetle bağdaşması düşünülemez. Hatta öyle ki, daha cemaat safı düzeltemeden, kamet bitmeden alelacele namaza başlayan görevlilerin olduğu görülmektedir. Ya da kamet getirilirken ses gürültüsü içerisinde anlaşılmayan hatırlatma ve uyarılar yapılmaktadır. Bütün bunların tekrar gözden geçirilmesinin faydalı olacağı bir gerçektir. Allah hepimize huşu ve huzurla namaz kılmayı lütfetsin.
Dipnotlar: 1) Türkçe Sözlük, Türk Dil Kurumu Yayınları, Ankara, 2009. S. 1676. 2) Sâffât, 37/1. Ayrıca bkz. Fecr, 890/22; Sâffât, 37/165. 3) İsfehânî, el-Müfredât fî Ğarîbi’l-Kur’ân, Tercüme, Yusuf Türker, Pınar Yayınları, İstanbul, 2007, s. 861; Asım Efendi, Kamus Tercümesi, Asitâne Yayınevi, İstanbul, ts. (tıbkı basım), II, 793-794. 4) Bkz. Nûr, 24/41, Mülk, 67/19; İbn Manzûr,Lisânü’l-Arab, Beyrut, 1999, V, 363-364. 5) Bkz. Kehf, 18/48; Sâffât, 37/165; Saf, 61/4; Nebe’, 78/38; Fecr, 89/22. 6) Buharî, Meğâzî, 77, Cihad, 97; Müslim, Cihad, 78; Küsûf, 3; Müsâfirûn, 310; Ahmed b. Hanbel, I, 232; III, 157, IV, 446; nesâî, Havf, 8. 7) Müslim, Salât, 119; Ebû Dâvûd, salât, 93,96. 8) Ahmed b. Hanbel, III/154; Nesâî, İmamet, 28. 9) Ahmed b. Hanbel, III, 113; Buhârî, Ezân, 75. 10) Ebû Dâvûd, Salât, 94. 11) Ahmed b. Hanbel, III, 103; Buhârî, Ezân, 74; Müslim, Salât, 126; Tirmizî, Mevâkît, 53. 12) Müslim, Salât, 128; Ebû Dâvûd, Salât, 94. 13) Ahmed b. Hanbel, IV, 297; Müslim, Salât, 127; Ebû Dâvûd, Salât, 94. 14) Ahmed b. Hanbel, IV, 23; İbn Mâce, İkâmet, 54. 15) Ahmed b. Hanbel, III, 354; Ebû Dâvûd, Salât, 94. 16) Geniş bilgi için bkz. Ahmed Davudoğlu, Sahihi-i Müslim Tercüme ve Şerhi, İstanbul, 1975, III, 1381. 17) Yunus Apaydın, İlmihal, Divantaş, İstanbul, ts, I, 273-274, içinde.
Kaynak: Doç. Dr. Kerim Buladı, Altınoluk Dergisi, Sayı: 324
https://www.islamveihsan.com/namazda-saf-duzeni-nasil-olmali.html
1. Peygamber Efendimiz (asm): “Meleklerin Rableri huzurunda saf bağlayıp durdukları gibi saf bağlasanız ya!” buyurmuş. Ashab, "Yâ Resûlallah! Melekler Rablerinin huzurunda nasıl saf bağlayıp dururlar?" diye sorduk. Şöyle buyurdu: “Onlar öndeki safları tamamlayıp birbirine perçinlenmiş gibi bitişik dururlar.” (Müslim, Salât 119; bk. Ebû Dâvûd, Salât 93; Nesâî, İmâmet 28)
2. Resûlullah (a.s.m.) ashâbının gerilerde saf tutmaya çalıştığını gördü; bunun üzerine onlara:“Öne doğru gelin ve bana uyun! Sizden sonrakiler de size uysunlar. Bir topluluk devamlı surette gerilerse, Allah onları geri bırakır.” buyurdu. (Müslim, Salât 130; bk. Ebû Dâvûd, Salât 97; Nesâî, İmâmet 17)
3. “Safları düz tutunuz. İleri geri durmayınız. Sonra kalpleriniz de birbirinden farklı olur. Aklı başında ve bilgili olanlarınız benim arkamda, onlardan sonra gelenler daha arkada, daha..."
4. “Saflarınızı düz tutunuz. Zira safların düz olması namazın tamam olmasını sağlayan hususlardan biridir.” (Buhârî, Ezân 74; Müslim, Salât 124)
5. “Saflarınızı dümdüz tutunuz ve birbirinize sımsıkı yapıştırınız. Zira ben sizi arkamdan da görüyorum.” (Buhârî, Ezân 72; Müslim, Salât 125)
6. “Saflarınızı düzeltiniz, yoksa Allah Teâlâ’nın aranıza düşmanlık sokacağını iyi biliniz.” (Buhârî, Ezân 71; Müslim, Salât 127)
7. “İleri geri durmayınız. Sonra kalpleriniz de birbirinden farklı olur. İlk saflarda bulunanlara Allah rahmet, melekler de dua eder.” (Ebû Dâvûd, Salât 93; bk. Nesâî, İmâmet 25)
8. “Saflarınızı düz tutunuz. Omuzları bir hizaya getiriniz. Aralıkları kapayınız. Saf düzeni için elinizden tutup çeken kardeşlerinize yumuşak davranınız. Şeytanın girebileceği boşluklar bırakmayınız. Allah, safları bitişik tutanların gönlünü hoş eder. Safları bitişik tutmayanlara Allah nimetlerini lutfetmez.” (Ebû Dâvûd, Salât 93, 98)
9. “Saflarınızı sık tutunuz. Safların arasını yanaştırınız. Boyunlarınızı bir hizâya getiriniz. Canımı elinde tutan Allah’a yemin ederim ki, saffın boş kalmış aralıklarından şeytanın bodur, kılsız siyah koyun gibi girdiğini görüyorum.” (Ebû Dâvûd, Salât 93; bk. Nesâî, İmâmet 28)
10. “Önce ilk safı tamamlayınız; sonra arkadaki safları doldurunuz. Şayet eksik kalırsa, son..."
11. “Şüphesiz Allah safların sağ tarafında bulunanlara rahmet eder; melekleri de dua ederler.” (Ebû Dâvûd, Salât 95; bk. İbni Mâce, İkamet 55)
12. “İmamı ortanıza alınız ve saflardaki boşlukları doldurunuz.” (Ebû Dâvûd, Salât 98)
13. "Erkeklerin en çok sevap kazanacağı saf ilk saf, en az sevap kazanacakları saf son saftır. Kadınların en çok sevap kazanacağı saf son saf, en az sevap kazanacakları saf ise ön saftır." (Müslim, Salât 132; bk. Ebû Dâvûd, Salât 97; Tirmizî, Mevâkît 52)
https://sorularlaislamiyet.com/cemaatle-namaz-kilmanin-onemi-nedir-ilk-safta-yer-almanin-saflari-sik-ve-duzgun-tutmanin-sevabiyla-0
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.