6 Ocak 2018 Cumartesi

Heykel yapmak İslamda yasaktır Heykel insanı putlaştırmaktır







“Bir fikre bağlı olmak yerine fâni şahıslara bağlananlar o fâni şahıs dünyadan çekip gidince düştükleri hiçlik ve boşluğu heykel dikmekle gidermeye çalışırlar ve onun tunç, mermer veya alçıdan, cansız gözlerinden yardım ve teselli ararlar.” Necip Fazıl | İdeolocya Örgüsü

HEYKEL Taş, tunç, mermer ve pişmiş toprak gibi dayanıklı maddelerden yapılmış insan ya da hayvan görüntüsü, simgesi. Heykel, İslâm terminolojisinde "suret" kavramı içerisinde değerlendirilmiş resim anlamındaki suretten bunu ayırmak için "gölgeli suret" deyimi kullanılmıştır. Heykel, şekil olarak müşriklerin tapındığı putlarla aynı olmakla birlikte kendisine tapınılan anlamda put olmadığı için suret kavramı içerisinde ele alınmış ve onunla birlikte hükme bağlanmıştır.

Kur'an, heykelden put anlamı dışında bir yerde söz etmekte, hakkında herhangi bir hüküm vermemektedir. Sebe' sûresinde cinlerin bir kısmının Hz. Süleyman'ın emrinde çalıştığı bildirildikten sonra "Ona dilediği gibi kaleler, heykeller, havuzlar kadar (geniş) leğenler, sabit kazanlar yaparlardı"(Sebe 34/13) buyurulmaktadır. Bu âyet bilginlere göre Hz. Süleyman devrinde heykel yapmanın mübah olduğunu ifade etmektedir. Ama yine bilginler Hz. Süleyman devrine ait olan Rasulullah (s.a.s.) den gelen haberlerle ortadan kaldırıldığını, İslam dini tarafından neshedildiğini söylemektedirler.

Kur'an, Hz. ibrahim (a.s.)'ın putları, heykelleri kırdığını anlatmaktadır. Rasul (s.a.s.)'da Mekke'nin fethinde Kâbenin içinde, çevresinde ve Safa ile Merve tepeleri üzerinde bulunan putları (heykelleri) kırıp temizletmiştir.

Rasulullah (s.a.s.)'dan gelen hadisler heykel (suret) yapmayı yasaklamaktadır. Bu konuda gelen haberler tevâtür derecesine ulaşacak kadar çoktur. (Resim için bk. Resim mad.)

Hz. Âişe (R. anha) dan Nebi (s.a.s.)'in şöyle dediği nakledilmiştir: "Kıyamet günü en şiddetli azaba uğrayacak olanlar, yaratma hususunda kendisine Allah'ın yerine koyup, kendini ona benzetenlerdir" (Buhari, libas, 39; Nesai, Zinet, 112-114).

İbn Abbas (r.anhum)'a Iraklı bir adam gelip; Şu suretleri yapıyorum, bu konuda ne dersiniz diye sorunca, o, şu cevabı vermiştir: Yaklaş, yaklaş, Muhammed'i (s.a.s.)' şöyle derken işittim: "Kim dünyada bir sûret yaşarsa, Kıyamet günü buna can vermekle yükümlü tutulur. Halbuki ona can verecek değildir." İbn Abbas ve Ebû Hureyre'nin naklettiği başka bir rivayet şöyledir: "Kim suret yaparsa, ona can verilinceye kadar azap olunur. Halbuki bu surete can verebilecek değildir" (Nesai, Zinet,113). İbn Ömer'den, Nebi (s.a.s.)'in şöyle dediği nakledilmiştir: "Suret yapan kimselere kıyamet gününde azap olunur ve kendilerine; yarattığınız şeylere can veriniz, bakalım denilir" (Nesai, Zinet, 113).

İmam es-Sindi, Nesâi Hâşiyesinde yukarıdaki İbn Abbas ve İbn Ömer hadislerini şöyle açıklar: İbn Abbasa hükmü sorulan "suret" ten maksat "canlılara ait sûretler" dir." Sureti diriltinceye kadar azap olunmaktan maksat, azabın sona ereceği zamanı belirtmektir. Hadiste; sureti hiçbir zaman diriltemeyeceklerinin belirtilmesi azabın devamlı olarak uygulanacağını ifade eder. Ancak es-Sindi, yukarıda sözü edilen azabın, suret yapma sebebiyle dinden çıkan kimse ile ilgili olduğunu belirtir. Ve bunun da üç şekilde ortaya çıkabileceğini ifade eder. a) Helal kabul ederek suret yapmak, b) Tapınmak amacıyla yapmak, c) Zaten mü'min olmayan kimsenin suret yapması? Bu üç sınıfın dışında kalanlar, sureti helal saymadan ve tapınma kastı da taşımaksızın yapmışsa bu fiili sebebiyle "asi" olur. Hak ettiği azabı Allah affetmezse azap görür, sonra azaptan kurtulur. Yahut da bu azaptan maksat; işin çirkinliğini şiddetle ortaya koyup, yasaklayarak suret yapımını engellemektedir. Bu son değerlendirmeye göre, hadisin açık anlamının kastedilmediği düşünülebilir (es-Sindi, ö 136/1724 Haşiye Süneni'n-Nesâi, İstanbul 1931, VIII, 215).

Heykelin yasaklanma nedeni: Yukarıda zikredilen hadisler incelendiğinde heykelin yasaklanma nedenini de ifade ettikleri görülür. İslam bilginlerinin ortaklaşa belirttiklerine göre heykelin yasaklanma nedeni, onları yapanların Allah'ın yarattıklarına benzetmeye çalışmaları kendilerini yaratıcı yerine koymuş olmalarıdır. Yasağın hikmeti ise, insanları putperestlikten uzaklaştırmak, saf tevhid inancını şirk ve putperestlikten korumaktır. Çünkü bütün kavimlere putperestlik heykel yoluyla girmiştir.

Âyette Nuh Peygamberin kavmi ile ilgili olarak şöyle buyrulur: "Sakın ilahlarınızı bırakmayın "ved ", "suvâ", "Yeğâus", "Nesr" gibi putlarınızdan vazgeçmeyin, dediler. Böylece bir çok insanı sapıttılar. Sen bu zalimlerin sadece sapıklıklarını arttır" (Nuh, 71 /23-24). Bunlar Nûh kavminin Allah'tan başka kendilerine taptıkları putlarının adlarıdır. Abdullah bin Abbas ve Muhammed bin Kays'tan şöyle dediği nakledilmiştir: Ayette adı geçen put isimleri Nuh kavminin bazı salih kimselerinin adlarıydı. Bu kimseler öldükten sonra, şeytan onların birer heykelinin dikilmesini öğütleyerek: "siz onların yaptıklarını bu heykeller aracılığıyla hatırlar ve yaparsınız." der. Şeytanın bu yanıltmasına kanan insanlar o salih kimselerin heykellerini yaparak dikerler. Önceleri güzel amelleri hatırlamada birer araç olan heykeller, bir kaç nesil geçtikten sonra nitelik değiştirir ve kendilerine tapınılan birer put halini alırlar. İşte İslam'dan önceki arap toplumunda bu putları yeni ilavelerle devir almış ve onlara tapınırken İslam güneşi doğmuştur (İbn Kesir, Muhtasaru Tefsiri İbn Kesir, 7. baskı, Beyrut 1402/1981, III, 554).

Sonuç olarak, İslam'ın heykel yasağının kökeninde tevhid inancını korumak, yaratmada yüce yaratıcıya benzemeyi engellemek, mahrem yerleri tasvire karşı tedbir almak ve zararı faydasından çok olan bir alanda israfı önlemek gibi sebebler yatar. Diğer yandan İslam'da ne Hz. Peygamberin ve ne de din büyüklerinin heykellerle tasvir edilmeye ihtiyaçları yoktur. Onlar mû'minlerin gönüllerinde taht kurmuş, mesaj ve doktrinleri İslam toplumunda baş tacı edilmiştir. Hatta İslam Peygamberi sözle aşırı övmeyi bile yasaklamıştır. O şöyle buyurur: "Hristiyanların Meryem oğlu İsa'yı övdükleri gibi beni övmeyiniz. Yalnız, Allah'ın kulu ve elçisidir. Deyiniz" (Buhari, Enbiya, 48; A.B. Hanbel, Müsned, I, 23, 24, 47, 55). Şamil İA

http://www.gulum.net/islamiyet/cevaplar.php?id=866

"Hazreti Aişe bir gün resimli bir yastık satın aldı. Peygamber (sav) dışardan yastığı görünce içeri girmedi. Kapının önünde ayakta kaldı. Hazreti Aişe (ra) da onun yüzündeki memnuniyetsizliği anladı ve şöyle dedi: - Yâ Resûlullah! Allah ve O'nun Resulüne tövbe ediyorum, günahım nedir? Peygamber (sav) ona cevaben buyurdu ki: - Yastıktır!.. Hazreti Aişe: - Üzerine oturup yaslanasın diye senin için satın aldım.

Peygamber (sav) buyurdu ki: - Resim yapanlara azab verilecek, yaptığınızı canlandırınız denilecektir. İçinde resim bulunan eve melekler girmez."(Müslim, IV/90)

Nevevî, Müslim'in şerhinde resimle ilgili görüşünü özetle şöyle ifade ediyor: "Bizim mezheb ulemasıyla diğer mezheb uleması diyorlar ki: Canlı varlıkların resmini yapmak şiddetle yasaklanmıştır. Resim yapmanın üzerine büyük vebal terettüp eder. Hakkında büyük tehdidler varid olmuştur. Zira resim yapmak, Allah'ın yaratıcılık işini taklid etmek anlamını ifade eder."

"Resim, ister elbise, halı, para, kab ve duvar gibi şeyler üzerinde, ister başka bir şey üzerinde yapılsın haramdır. Yalnız ağaç, deve semeri ve cansız mahlûkların resmini yapmak haram değildir. Gölgeli -heykel- ile gölgesiz suretler arasında fark yoktur. Canlılara ait olduktan sonra haramdır."

Namaz kılınan odada fotoğraf bulundurmak?

Resimler kıble cihetinde ise mekruhluk şiddetlenir, yanda ise azalır, arkada ise daha da azalmış sayılır. Böyle resimler ya indirilmeli, yahut da üzeri örtülerek namaza durulmalıdır. Boy resimlerini kapalı bir yerde tutmak, ancak gerektiğinde görülecek halde muhafaza etmekte beis yoktur. Kâğıt paralarla nüfus cüzdanlarındaki vesikalık resimler de câizdir. Bunlar canlandığı farzedildiğinde yaşamayacak derecede küçük ve yarım olan resimlerdir. Ayrıca bazı müseccel şahısları tanımak için çekilen zaruri boy resimleri için de ruhsat vardır. Bunlar ihtiyaç resimleridir.

https://sorularlaislamiyet.com/heykel-ve-resim-bulundurmak-caiz-mi-heykel-ve-resim-bulunan-evde-namaz-caiz-olur-mu

(Ya Ali, putları, resimleri imha et.) [Müslim]

(Resim, cünüp ve köpek olan odaya rahmet melekleri girmez.)[Ebu Davud, Nesai, İbni Hibban]

(Köpek ve heykel bulunan odaya rahmet melekleri girmez.)[Müslim]

(Cebrail aleyhisselam “Biz, köpek ve resim olan odaya girmeyiz” dedi.) [Buhari, Taberani]




Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.